“AMİRİN USULÜNE GÖRE VERDİĞİ EMRİ YERİNE GETİRMEMEK” FİİLİNDEN VERİLEN CEZA İDARE MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLDİ

İdare mahkemesince; Bu durumda; davacının üzerine atılı “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçuna konu eylemini gerçekleştirdiği yönünde disiplin soruşturması kapsamında hiçbir tanık beyanının bulunmaması ve dava dosyasında da bu hususun somut hiçbir bilgi ve belge ile ortaya konulamaması nedeniyle disiplin cezası işleminde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verildi. Karar, idarenin istinafa başvurusu üzerine Bölge İdare mahkemesince de incelenerek istinaf başvurusu reddedildi ve kesinleşti.

 

Karar Özeti : Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde, Bölük Komutan Vekili V.G.P’ın davacıyı arayarak “Tabur Komutanı seninle görüşecek, tabura gel.” emrini verdiği hususuna yönelik olarak bu hususu ispatlayıcı herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda; davacının üzerine atılı “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçuna konu eylemini gerçekleştirdiği yönünde disiplin soruşturması kapsamında hiçbir tanık beyanının bulunmaması ve dava dosyasında da bu hususun somut hiçbir bilgi ve belge ile ortaya konulamaması karşısında, Jandarma Genel Komutanı tarafından onaylanan Jandarma Komando Alay Komutanlığı Disiplin Kurulu kararının, davacının, 7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinin, 5. fıkrasının, (ç) bendinin, (4) numaralı alt bendinde belirtilen “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçunu işlediğinden bahisle, eylemine uyan “24 ay uzun süreli durdurma cezası” ile cezalandırılmasına, bu cezanın aynı Kanun’nun 8. maddesinin, 7. fıkrasının, (b) bendi uyarınca takdiren “brüt aylığından 1/2 oranında kesilmesi” suretiyle yerine getirilmesine ilişkin tesis edilen kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

DAVACI :
VEKİLİ : AV. YALÇIN TORUN

DAVALI : 1- JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI
2- DİYARBAKIR VALİLLİĞİ

DAVANIN ÖZETİ : Diyarbakır İlinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinin, 5. fıkrasının, (ç) bendinin, (4) numaralı alt bendinde belirtilen “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” fiilini işlediğinden bahisle, eylemine uyan “24 ay uzun süreli durdurma cezası” ile cezalandırılmasına, bu cezanın aynı Kanun’nun 8. maddesinin, 7. fıkrasının, (b) bendi uyarınca takdiren “brüt aylığından 1/2 oranında kesilmesi” suretiyle yerine getirilmesine ilişkin tesis edilen ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından onaylanan Jandarma Komando Alay Komutanlığı Disiplin Kurulu kararının; haksız ve hukuka aykırı olduğu, yapılan disiplin soruşturmasında taraflı hareket edildiği, aynı fiili nedeniyle birden fazla ceza aldığı, ilgili Kanun’da aynı fiil nedeniyle birden fazla ceza verilemeyeceğinin hüküm altına alındığı, amirlerince disiplin cezaları verilmek suretiyle Kanun’un öngördüğü ihtar puanına ulaşıp meslekten çıkarılmasının amaçlandığı, mevzuata aykırı bir şekilde hareket edildiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ve DİYARBAKIR VALİLİĞİ
SAVUNMASININ ÖZETİ : Davacının tek fiili nedeniyle birden fazla disiplin cezası verildiği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmaığı, zira farklı zamanlarda gerçekleştirdiği farklı fiillerine karşılık olarak 7068 sayılı Kanun’da yer alan disiplin suçlarını işlediği, söz konusu fiillerin birbirlerinden bağımsız olduğu, davacının rehberlik ve danışma merkezi ile görüştürülmesi sonrasında danışman personelin tavsiyesi üzerine tehlikeli durumlarının önüne geçmek için zimmetinde bulunan silah ve mühimmatının idari tedbir olarak muhafaza altına alındığı, gerek öfke kontrolünün bulunmaması gerekse de ifadelerinde sinirli olduğunu ikrar etmesi ve diğer deliller karşısında davacının müsnet disiplin suçunu işlediğinin aşikar olduğu, hukuka ve mevzuata uygun olarak disiplin cezasının verildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi’nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; Diyarbakır İlinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinin, 5. fıkrasının, (ç) bendinin, (4) numaralı alt bendinde belirtilen “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” fiilini işlediğinden bahisle, eylemine uyan “24 ay uzun süreli durdurma cezası” ile cezalandırılmasına, bu cezanın aynı Kanun’nun 8. maddesinin, 7. fıkrasının, (b) bendi uyarınca takdiren “brüt aylığından 1/2 oranında kesilmesi” suretiyle yerine getirilmesine ilişkin tesis edilen ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından onaylanan Jandarma Komando Alay Komutanlığı Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un “Disiplin cezaları verilecek fiiller” başlıklı 8. maddesinin, 5. fıkrasının, (ç) bendinin, (4) numaralı alt bendinde belirtilen “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek.” fiili “yirmidört ay uzun süreli durdurma” cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmış, “Disiplin cezaları” başlıklı 7. maddesinin, 2. fıkrasında; “Kurumda geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu bulunan ve iyi veya çok iyi derecede değerlendirme puanı alan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükmü kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Diyarbakır İlinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı hakkında, gerçekleştirdiği iddia edilen fiillerle ilgili olarak düzenlenen olay tespit tutanağı üzerine başlatılan disiplin soruşturması neticesinde görevlendirilen muhakkikler tarafından yapılan inceleme ve araştırmalar ile alınan ifadeler neticesinde düzenlenen soruşturma raporunda; “davacının, 18.08.2018 tarihinde saat 23.40 sıralarında görev dönüşü Tim Komutanı J.Asb.Kd.Çvş. A.A’nın yanına gelerek izin talebinde bulunduğu, söz konusu şahıs tarafından Bölük ve Tabur Komutanının operasyonda olduğunun beyan edildiği ve davacıya izin verme yetkisi olan amirlerden kimsenin nizamiyede olmadığının beyan edildiği, 19.08.2018 tarihinde saat 00.15 sıralarında davacının yeniden Tim Komutanı J.Asb.Kd.Çvş A.A’nın yanına gittiği ve ablasının eşinin uyuşturucu kullandığını ve ablasıyla yeğenlerine zorla uyuşturucu madde verdiğini, duruma müdahale etmesi gerektiğini beyan etmesi üzerine durumunun Bölük ve Tabur Komutanının operasyonda olması nedeniyle Nöb.Sb.J.Asb.Üçvş İ.G’ye iletilerek anlatıldığı, söz konusu şahıs tarafından konuyla ilgili olarak bir şey yapılamayacağı, ablası ve yeğenlerinden sağlığından şüphe ediyorsa kolluk kuvvetlerine bilgi verebileceği yönünde davacıya bilgi verildiği, davacının izin konusunda ısrar etmesi üzerine durumun nöbetçi amir vasıtasıyla Alay Komutan Vekili J.Yb. N.E’ye iletildiği, Alay Komutanı tarafından 19.08.2018 günü KTM faaliyetinin olmaması ve belirtilen tarihin güvenli gün olmamasından dolayı davacının izin talebinin uygun görülmediği, 19.08.2018 tarihinde saat 09.30 sıralarında davacının izin talebi ile ilgili olarak silsile yolunu izlemeden Alay Komutan vekili ile görüşmeye çalıştığının öğrenilmesi üzerine operasyonda olan Bölük Komutan Vekili J.Tğm. V.G.P’ın Tim Komutanı J.Asb.Kd.Çvş. A.A tarafından aranarak durumun anlatıldığı ve Bölük Komutan Vekilinin verdiği emir üzerine davacıya ilk KTM faaliyeti ile mazeret izni verileceği ve bundan sonra bilgisi ve emri olmasan silsileyi bozacak şekilde kimseyle görüşme talebi veya teşebbüsünde bulunmaması gerektiğinin izah edildiği ve konuyla ilgili olarak tutanak tanzim edildiği, 20.08.2018 tarihinde saat 10.18 sıralarında davacının Unsur Komutanı J.Asb.Cbş M.A.T’i arayarak KTM veya kurye faaliyetinin ne zaman olduğunu sorduğu ve cevaben KTM ve kurye faaliyetinin olmadığının beyan edildiği, davacının Alay Komutanına müracaat ederek izin aldığını bu durumu Bölük Komutanına ileteceğini beyan ederek Bölük ve Tabur Komutanının numarasını istediği, saat 10.20 sıralarında J.Asb.Kd.Çvş A.A’yı arayarak ‘komutanım KTM faaliyetine beni ekleyeceksiniz’ demesi üzerine davacıya henüz KTM faaliyeti olmadığı, ilk KTM faaliyeti ile gideceği hususunun tekrar beyan edildiği, sonrasında davacının Bölük Komutanının numarasını istemesi üzerine Bölük Komutan vekili J.Tğm. V.G.P’ın operasyondan sabah saat 05.55 sıralarında döndüğünün ve istirahat ettiğinin, izin hususunda zaten gereğinin yapıldığının iletildiği, aynı gün saat 10.35 sıralarında davacının tekrar J.Asb.Kd.Çvş. A.A’yı arayarak kendisinin Alay Komutanına gittiğini ve Alay Komutanının kendisine izin verdiğini, izne çıkarılması gerektiğini beyan ettiği, kendisine gerekli açıklamaların yapıldığının beyan edilmesi üzerine davacının telefonu J.Asb.Kd.Çvş. A.A’nın yüzüne kapattığı ve Tim Komutanı tarafından yeniden yapılan aramayı meşgule attığı, saat 11.40 sıralarında J.Tğm.V.G.P tarafından J.Asb.Kd.Çvş. A.A’nın aranarak davacının odasına gelmesi emrinin verilmesi üzerine davacının Bölük Komutanının odasına çağrıldığı, davacının idari işlere gelmesi üzerine J.Asb.Kd.Çvş. A.A tarafından davacıya Alay Komutanına kendilerine bilgi vermeden neden gittiğinin sorulduğu, bunun üzerine davacının ‘ben senden izin istedim vermedin’ dediği, ardından J.Asb.Kd.Çvş. A.A’nın ‘ben sana tutanak tutarak ilk KTM faaliyeti ile gideceğini söylemedim mi neden terbiyesizlik yapıyorsun’ diye karşılık vermesi üzerine davacının ‘sen bana terbiyesiz diyemezsin lan’ dediği ve J.Asb.Kd.Çvş. A.A tarafından kendisine gel denmesi üzerine söz konusu şahsın üzerine yürüyerek ‘elimde kalırsın’ dediği, bunun neticesinde odada bulunan iki personel tarafından davacının odadan çıkarıldığı, davacının koridorda ‘seni öldürürüm’ diye bağırarak olay yerinden uzaklaştığı, sonrasında Bölük Komutan Vekili J.Tğm.V.G.P’ın odasına çağırması üzerine odaya giden davacıya Bölük Komutanı tarafından ‘sen askerlik nedir biliyor musun?’ sorusunun yönetilmesi üzerine, davacının soruyu cevaplamayarak ‘bana izin veriyor musun, vermiyor musun?’ şeklinde bağırdığı ve Bölük Komutan Vekilinin kapısını çarparak odadan çıktığı, birkaç dakika sonra Bölük Komutan Vekili V.G.P’ın davacıyı telefonla aradığı ve ‘tabur komutanı ile görüşeceksin gel’ dediği, davacının ise ‘ben çıktım, ne yapıyorsan at atıyorsan at’ diye karşılık vererek telefonu kapattığı, davacını Alay nizamiyesinden izinsiz olarak ayrılarak Diyarbakır İline gittiği ve iki gün süre ile göreve gelmeyerek 22.08.2018 günü saat 11.00 sıralarında görev yerine dönerek göreve başladığı…” şeklinde olay tahliline yer verilerek davacının işlediği iddia edilen suça konu her bir fiiliyle ilgili olarak hakkında getirilen disiplin cezası teklifleri üzerine, tesis edilen son savunma istemleri neticesinde son savunmasının alınarak, Jandarma Genel Komutanı onaylanan Jandarma Komando Alay Komutanlığı Disiplin Kurulu kararının tesis edildiği, söz konusu kararın, davacı hakkında “… davacının nizamiyeden ayrılmasını müteakip Bölük Komutan vekili J.Tğm.V.G.P’ın davacıyı telefonla arayarak ‘Tabur Komutanı seninle görüşecek, tabura gel.’ emrini vermesine rağmen davacının bu emre riayet etmemesi” fiilini gerçekleştirdiğinden ve bu kapsamda 7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinin, 5. fıkrasının, (ç) bendinin, (4) numaralı alt bendinde belirtilen “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçunu işlediğinden bahisle, eylemine uyan “24 ay uzun süreli durdurma cezası” ile cezalandırılmasına, bu cezanın aynı Kanun’nun 8. maddesinin, 7. fıkrasının, (b) bendi uyarınca takdiren “brüt aylığından 1/2 oranında kesilmesi” suretiyle yerine getirilmesine ilişkin tesis edilen kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda; davacı hakkında yukarıda yer verilen soruşturma raporunda tahlili yapılan fiillerin tespitine yönelik düzenlenen 20.08.2018 tarihli Disiplinsizliğin Öğrenilmesine İlişkin Tutanakta “…davacının Bölük Komutan Vekili V.G.P’ın odasından kapıyı çarparak çıkmasından beş dakika sonra Bölük Komutan Vekilinin davacıyı arayarak ‘Tabur Komutanı seninle görüşecek, tabura gel.’ demesine cevaben ‘ben çıktım, elinden ne geliyorsa yap, atıyorsan at.’ diyerek telefonu kapattığı” tespitine yer verildiği, söz konusu tutanağı Bölük Komutan Vekili ile birlikte imzalayan Nöbetçi Subay J.Asb.Üçvş. İ.G., Tim Komutanı J.Asb.Kd.Üçvş. A.A., Unsur Komutanı J.Asb.Çvş M.A.T. ve Unsur Komutanı J.Asb.Çvş İ.Y’nin, soruşturma kapsamında muhakkikler tarafından 24.08.2018 tarihinde alınan ifadelerinde, söz konusu fiilin davacı tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin olarak herhangi bir beyanda bulunmadıkları, davacının 29.08.2018 tarihli ifadesinde “Bölük Komutanının, odasından çıktıktan 5-10 dakika sonra beni telefonla arayarak sadece nerede olduğumu sordu. Ben de dışarıda Kışla dışında olduğumu söyledim. Gerekirse firarımı verirsiniz Komutanım dedim. Bunun dışında Bölük Komutanı iddia ettiği üzere ‘Tabur Komutanı ile görüşmek için tabura gel’ demedi. Kesinlikle ‘elinden ne geliyorsa yap, atıyorsan at’ şeklinde beyanda bulunmadım.” beyanında bulunduğu, soruşturma kapsamında son savunma istemleri üzerine verdiği savunma dilekçesinde ve dava dilekçesinde de bu doğrultuda beyanlara yer verdiği, bunun dışında dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde, Bölük Komutan Vekili V.G.P’ın davacıyı arayarak “Tabur Komutanı seninle görüşecek, tabura gel.” emrini verdiği hususuna yönelik olarak bu hususu ispatlayıcı herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumda; davacının üzerine atılı “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçuna konu eylemini gerçekleştirdiği yönünde disiplin soruşturması kapsamında hiçbir tanık beyanının bulunmaması ve dava dosyasında da bu hususun somut hiçbir bilgi ve belge ile ortaya konulamaması karşısında, Jandarma Genel Komutanı tarafından onaylanan Jandarma Komando Alay Komutanlığı Disiplin Kurulu kararının, davacının, 7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinin, 5. fıkrasının, (ç) bendinin, (4) numaralı alt bendinde belirtilen “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçunu işlediğinden bahisle, eylemine uyan “24 ay uzun süreli durdurma cezası” ile cezalandırılmasına, bu cezanın aynı Kanun’nun 8. maddesinin, 7. fıkrasının, (b) bendi uyarınca takdiren “brüt aylığından 1/2 oranında kesilmesi” suretiyle yerine getirilmesine ilişkin tesis edilen kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.