Savunma hakkı kullandırılmadan meslekten çıkarma kararı verilemez.

Danıştay; Disiplin cezalarında hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memurun, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahip olduğuna ve bu hakkın ihlal edildiği takdirde ilgili kararın iptaline karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Memurluktan çıkarma cezası istenen memura, savunma hakkı kapsamında, soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin tebliği gerekir.

Danıştay 5.Dairesi savunma hakkının kullanabilmesi amacıyla soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin bir suretinin memurluktan çıkarma cezası istenen memura verilmesi ve söz konusu evrakın kendisine ulaştığı tarihten itibaren savunma yapabilmesi için makul bir sürenin verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Karar özeti : Kilis İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına  karar verilen somut olayda Danıştay 5.Dairesi, davacının, savunma hakkını kullanabilmesi amacıyla soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin bir suretinin tarafına verilmesi ve söz konusu evrakların kendisine ulaştığı tarihten itibaren savunma yapabilmesi için makul bir sürenin verilmesini istediği ancak idarenin davacıya soruşturma dosyasındaki bilgi ve belgelerin verilmediği gibi savunma yapabilmesi için uygun süre de verilmediğinden bahisle, davacının savunma hakkının ihlal edildiğine kanaat getirmiştir.

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE

Esas : 2016/46807

Karar : 2018/18045

Tarih : 06.12.2018

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): İçişleri Bakanlığı Vekili : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …

Karşı Taraf (Davacı) : …

Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Kilis İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 24.6.2015 tarih ve 2015/139 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararını iptal eden Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 23.6.2016 tarih ve E:2015/936, K:2016/643 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayalı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Evrim KARAMANLIOGLU Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davalı idarece ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.

Diğer yandan, Anayasanın “Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence” başlıklı 129. maddesinin ikinci fıkrasında, “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” kuralına, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yüksek disiplin kurullarının karar usulü, memurun hakkı” başlıklı 129. maddesinde, “Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, (…) soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.” kuralına yer verilmiştir.

Uyuşmazlıkta, davacının savunmasının istenilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının davacıya 17.6.2015 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde anılan Kurulun 24.6.2015 tarihinde soruşturma dosyasını görüşmek üzere toplanacağı ve Kurul’da davacının sözlü savunma hakkını kullanabileceğine ilişkin kararın 18.6.2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, davacı tarafından ilk olarak 18.6.2015 tarihli dilekçe ile savunma hakkını kullanabilmesi amacıyla soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin bir suretinin tarafına verilmesi ve söz konusu evrakın kendisine ulaştığı tarihten itibaren savunma yapabilmesi için makul bir sürenin verilmesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, daha sonra 22.6.2015 tarihli ve 23.6.2015 tarihli dilekçeleri ile aynı taleplerle başvuruda bulunulmasına rağmen, davacıya soruşturma dosyasındaki bilgi ve belgeler verilmediği gibi savunma yapabilmesi için uygun süre de verilmediği anlaşılmış olup, davacının savunma hakkını kullanabilmesi için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hususlara uyulmadan disiplin cezası verilmesi nedeniyle işlemde bu yönüyle de hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 23.6.2016 tarih ve E:2015/936, K:2016/643 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.