TSK DİSİPLİN KANUNU KAPSAMINDA İDARECE TESİS EDİLEN İŞLEMLERDE HAK İHLALİ TESPİT EDİLEN KARARLARIN İNCELENMESİ
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİN İHLAL EDİLDİĞİNİ KABUL EDEN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Uyuşmazlık Konusu :
Başvuru, ahlaki durum gerekçe gösterilmesinden dolayı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma işlemi tesisi nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
Başvurucu Hakkında Gerçekleştirilen İdari İşlem :
Başvurucunun görev yaptığı gemiye bilgisayar getirdiği ve bu bilgisayarla internete girdiği yönündeki ihbar sonrası başvurucu hakkında yasak edilen cihaz ve aletleri bulundurma ve kullanma suçundan adli ve idari soruşturma yapılmıştır. Soruşturma kapsamında başvurucunun bilgisayarına el konularak bilgisayarda inceleme yapılmış ve bu inceleme neticesinde elde edilen veriler kapsamında başvurucunun ifadesi alınmıştır. Anılan ifade sırasında başvurucuya özel hayatına ilişkin sorular sorulmuş, başvurucu cevaplarında bir kadınla yaşadığı ilişkinin detaylarına dair bilgi vermiş ve bu kadınla yaşadığı cinsel ilişkiyi bir subay arkadaşının evinde kaydettiğini ancak daha sonra bu kaydı sildiğini beyan etmiştir.
Başvurucunun özel hayatına dair yaşadıklarından bahisle, bunların TSK’da çalışan bir asker için uygun olmayacağı kanaatine varılmıştır.
İdari soruşturma sonucunda “Türk Silahlı Kuvvetlerinde kalması uygun değildir” ortak kanaatli ayırma sicil belgesi tanzim edilmiş ve neticede disiplinsizliği ve ahlaki durumu gerekçe gösterilerek başvurucunun TSK’dan ilişiği kesilmiştir.
Başvurucu yapılan idari işlemin iptali istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Birinci Dairesinde dava açmıştır.
Bireysel Başvuru :
Yukarıda anılan kararın kesinleşmesinden sonra başvurucu bireysel başvuru yapmıştır. Başvurucu; ilişiğinin kesilmesinin dayanağı olarak herhangi sebep veya gerekçenin gösterilmediğini, AYİM’de yapılan yargılamada kanıtların hukuka bir şekilde elde edilip edilmediğini denetleme imkânının kendisine sunulmadığını, söz konusu belgelerin “gizli” ibareli olarak dava dosyasında muhafaza edildiğini ve bunları inceleme olanağı verilmediğini belirtmiştir.
Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi:
“Anayasa’nın iddianın değerlendirilmesine dayanak alınacak 20. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:”
“Herkes, özel hayatına …saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın …gizliliğine dokunulamaz.“
Mahkeme değerlendirmesinde, “özel hayatına ilişkin hususlar gerekçe gösterilerek disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle başvurucu hakkında TSK’dan ayırma işlemi tesis edilmesinin özel hayatın gizliliği hakkına bir müdahale oluşturduğunu” belirtmiştir.
Özel hayata ilişkin eylem ve davranışlarının mahrem kalması konusunda kişilerin menfaati olacaktır. Tesis edilen ayırma işleminde, başvurucunun özel hayatı kapsamındaki mahremiyet hakkına ilişkin davranışları belirleyici olmuştur.
“Özel hayatın gizliliği hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır.” Mahkeme esas yönünden gerçekleştirdiği incelemede bu şekilde karar vermiştir. Karar Tarihi : 10/03/2021
MASUMİYET KARİNESİNİN İHLAL EDİLDİĞİNİ KABUL EDEN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Uyuşmazlık Konusu :
”Başvuru, disiplin cezası işlemine karşı açılan davada verilen kararda kullanılan ifadeler nedeniyle masumiyet karinesinin; keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin talebin dikkate alınmaması, davanın hatalı değerlendirme sonucu reddedilmesi ve kanun yolu aşamasında gerekçesiz karar verilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.”
Başvurucu Hakkında Gerçekleştirilen İdari İşlem:
Başvurucu hakkında yürütülen disiplin soruşturması üzerine gerçekleştirdiği eylemlerden dolayı Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu (Kurul) TSK’dan ayırma cezası vermiştir.
Bireysel Başvuru:
“Başvurucu; ceza yargılamasına konu fiilleri nedeniyle tesis edilen işlemin iptali istemiyle açtığı iptal davasının ceza yargılamasının sonucu beklenilmeksizin reddedildiğini, ceza yargılamasının derdest olduğunu, suçlandığı bazı fiiler nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına (bkz. § 18) karar verildiğini belirterek masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmektedir.”
Başvurucu yukarıda belirtilen gerekçenin de içerisinde bulunduğu bir bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi :
“Yukarıda alıntılanan ilkeler uyarınca masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği değerlendirilirken idari yargılama bakımından üzerinde önemle durulması gereken husus, idari işlem sürecini yürüten ve yargılamayı yapan makamın ilgili kişiye suç isnat edip etmediğidir.”
Anayasa mahkemesi ,Anayasa’da 36. Ve 38. Maddelerinde düzenlenen masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmesini uygun bulmuştur.
“ Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,”
Mahkeme yapılan ihlalin giderilmesi için yeniden değerlendirme yapılması kararı vermiştir. Karar Tarihi : 02/12/2020
DİSİPLİN CEZASI SÜRECİNDE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNİ KABUL EDEN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Uyuşmazlık Konusu :
Başvurucu özel hayatına ilişkin birtakım unsurların gerekçe gösterilerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çıkarma cezasına hükmetmesi nedeniyle ,özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği iddiasında bulunup bireysel başvuru yoluna gitmiştir.
Başvurucu Hakkında Gerçekleştirilen İdari İşlem :
“İddianamede, başvurucunun çalıştığı yerde bir köyde iki çocuklu bir kadınla birlikte yaşadığının ve kadını köylülere eşi olarak tanıttığının tespiti üzerine iki kez yazılı olarak ikaz edilmesine rağmen bunu devam ettirdiğinin tanık ifadeleri ve ilgili tutanak içeriklerinden anlaşıldığı belirtilmiştir. İddianamede sonuç olarak karı koca gibi nikâhsız olarak yaşama suçunu işlediği iddiası ile başvurucu hakkında TSK’dan çıkarılma cezası talep edilmiştir.”
Askerî Mahkeme, tanık anlatımları ve tutanaklardan başvurucunun bir yıldan fazla olacak şekilde devamlı bir surette ve ikaz edilmesine rağmen ısrarla bir kadınla nikâhsız olarak karı koca gibi yaşadığını kabul ederek atılı suçun unsurlarının oluştuğu sonucuna vararak, başvurucu hakkında çıkarma cezası vermiştir.
Bireysel Başvuru :
Mahkeme TSK’dan ayırma cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşmıştır. Verilen nihai karar başvurucuya ulaştıktan sonra bireysel başvuru yoluna gitmiştir.
“Başvurucu anılan kadınla aynı evi paylaştığı ve karı koca gibi yaşadığı iddialarının doğru olmadığını, üzerine atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını ifade etmiştir… Özel hayata saygı hakları ile masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmüş ve kamuya açık belgelerde kimlik bilgilerinin gizli tutulmasını talep etmiştir.”
“…özel hayatı kapsamında kalan bir durumun bir gerekçe gösterilmeden yüz kızartıcı, utanç verici ve genel ahlak kurallarına aykırı olduğu kabul edilerek yaptırım uygulanamayacağını belirten başvurucu bu nedenlerle adil yargılanma ile özel hayata saygı haklarının ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.”
Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi :
“Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.”
“Somut olayda da başvurucunun bir kişi ile karı koca gibi nikâhsız yaşamakta ısrar ettiği gerekçesiyle tamamen özel hayat kapsamında kalan eylemleri nedeniyle yaptırıma maruz kaldığı ve yukarıda belirtilen ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum olmadığı anlaşıldığından, başvurucunun özel hayatın gizliliği hakkına müdahale olduğunu kabul etmek gerekir.”
Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE, “Herkes, özel hayatına …saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın…gizliliğine dokunulamaz…” ibaresini dayanak oluşturarak bu durumda başvurucunun özel hayatın gizliliği hakkına yönelik ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulmuş ve incelemesinin bu kısmının yeniden değerlendirilmesini uygun bulmuştur. Karar tarihi. 15/01/2020.
Özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edildiğine dair Anayasa Mahkemesi Kararı
Uyuşmazlık Konusu :
Başvurucu,ahlaki durum gerekçe gösterilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma işlemi tesis edilmesi nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği iddiasında bulunmuştur.
Başvurucu Hakkında Gerçekleştirilen İdari İşlem :
Başvurucu hakkında bir internet sitesinde yayımlanan cinsel içerikli ses kayıtları esas alınarak idari tahkikat başlatılmıştır. Tahkikat nedeniyle başvurucunun ataması yapılarak görev yeri değiştirilmiştir. Ardından Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 13. ve 20. maddelerindeki düzenlemeye dayanarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ayırma cezası uygulanmasına karar vermiştir.
Bireysel Başvuru :
Bireysel başvuruda bulunurkenki iddialarından birisi şu şekildedir:”Başvurucu, hukuka aykırı şekilde elde edilen ve özel hayatının gizli alanına müdahale oluşturan söz konusu ses kayıtlarının gerçek dışı olduğunu ve ayırma işlemine dayanak oluşturamayacağını belirtmiştir. “
Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi :
“Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.”
“Özel hayatına ilişkin hususlar gerekçe gösterilerek disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle başvurucu hakkında TSK’dan ayırma işlemi tesis edilmesinin özel hayatının gizliliği hakkına bir müdahale oluşturduğu açıktır .”
Mahkeme özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği iddiasını kabul etmiştir..
“Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE” şeklinde belirlemesini yapmıştır. Karar Tarihi : 20/09/2018
Siz de fikrinizi belirtin