CİMER BAŞVURUSU DAVACININ HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA OLUP, BAŞVURU NEDENİYLE TESİS EDİLEN DİSİPLİN YAPTIRIMI HUKUKA AYKIRIDIR. ( KONYA 2. İDARE MAH 2022/1289 K)

DAVACI :
VEKİLİ : AV. YALÇIN TORUN
-UETS[16410-14182-02413]

DAVALI : KONYA VALİLİĞİ
VEKİLİ :
DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesi uyarınca, 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Jandarma Disiplin Kurulu kararının; aynı fiile iki kez ceza verildiği, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği, hak arama özgürlüğünün elinde alındığı, disiplin soruşturmasının tarafsız yapılmadığı, herhangi bir gerekçeye dayanmadan genel geçer ifadelerle ceza verildiği, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Disiplin soruşturmasının objektif ve tarafsız olarak somut bilgi belge ile sonuçlandırıldığı, davacının iddialarının asılsız olduğu, “amirini haksız yere şikayet etmek” disiplinsizliğini gerçekleştirdiği, fiilen uyan ceza ile cezalandırılıdğı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Konya 2. İdare Mahkemesi’nce, dava dosyası incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı tarafından, hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesi uyarınca, 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Jandarma Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasanın 36. maddesinin birinci fıkrasında yer verilen “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü ile Türk Hukuku’nda hak arama hürriyeti temel hak ve hürriyetler arasında sayılmıştır. Söz konusu hürriyetin kullanımı nedeniyle kişiler hakkında disiplin yaptırımı uygulanmasının, anılan hakkın kullanımını sınırlayacağı kuşkusuzdur. Ancak anılan Anayasa hükmünde, hak arama hürriyetinin meşru vasıta ve yollardan kullanılması öngörüldüğünden, her hak gibi bu hakkın da kötüye kullanılamayacağı ve aksi durumun yukarıda belirtilen güvenceden yararlanmayı engelleyeceği açıktır.

Öte yandan, 31.01.2018 tarih ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un “Disiplin cezası verilecek fiiller” başlıklı 8/4-a-(4).maddesinde, “Amirlerini, üstlerini, aynı rütbedeki arkadaşlarını, astlarını veya diğer mesai arkadaşlarını haksız yere şikâyet etmek.” fiilinin karşılığının “4 Ay Kısa Süreli Durdurma” cezası olduğu hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Genel Haklar” bölümünde yer alan ve “Müracaat, şikâyet ve dava açma” başlıklı 21. maddesinde “Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikâyet ve dava açma hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikâyetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikâyet edilen amirler atlanarak yapılır. Müracaat ve şikâyetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir. Müracaat ve şikâyetlerle ilgili esas ve usuller Cumhurbaşkanınca (02.07.2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nın 182. maddesiyle değişik.) hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca 12/01/1983 tarih ve 17926 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarının Şikâyet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik’in “Şikâyet Hakkı” başlıklı 3. maddesinde, “Devlet Memurları amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikâyet hakkına sahiptir.” düzenlemesine, 10. maddesinde “Şikayet haklarını kullanan Devlet Memurlarına şikayetlerinden dolayı bir ceza verilemez.” hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, CİMER’e müracaat ederek amiri hakkında bazı iddialarda bulunduğu, mağdur edildiğini beyan ettiği, ayrıca idareye sunduğu şikayet dilekçesi ile de amiri hakkında şikayette bulunduğu, bu iki dilekçenin birleştirilerek amiri hakkında soruşturma başlatıldığı, yapılan soruşturma sonucunda amiri hakkında herhangi bir cezai müeyyide uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, bunun üzerine davacı hakkında Disiplin Tespit Tutanağı düzenlenerek dava konusu işleme esas soruşturmanın başlatıldığı, yapılan soruşturma sonucu amirini haksız yere şikayet ettiğinin sabit olduğu gerekçesiyle 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesi uyarınca, 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmüştür.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; olayda, kamu görevlisi olan davacının yapmış olduğu şikayet başvurularının içeriği itibariyle, kendisi ile aynı yerde görevli olup kadro/unvan itibariyle üstü/amiri konumunda olan şahsa ilişkin “psikolojik baskı, haksız muamele” iddiasından ibaret olduğu, sözlerin muhatabı olan şahsın kamu görevinin ifasında sırasındaki davranışlarına ilişkin olduğu, kamu görevinin birlikte ifası sırasında yaşanan çekişmelerden bağımsız olmadığı, muhatabın kamu görevlisi sıfatı dışında doğrudan şahsına ve şahsi özelliklerine yönelik olarak sarfedilmediği, Anayasal hak arama özgürlüğü ile bağlantılı olarak şikayet hakkı kapsamında kaldığı, bu nedenle davacının Anayasa ile kendisine tanınmış bulunan şikayet hakkını etkin bir şekilde kullanmasını engelleyecek mahiyette disiplin cezası ile cezalandırılmasının hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayacağı gibi, dosya kapsamından, davacının, adı geçen kişiyı yıpratma ve itibarsızlaştırmaya matuf olarak şikayette bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge ile iddianın da bulunmadığının görülmesi karşısında, davacının hak arama özgürlüğü kapsamında üst idari merci (Cumhurbaşkanlığı) ve kurumu nezdinde şikayet hakkını kullanarak yapmış olduğu başvurularının 7068 sayılı Kanun’un 8/4-a-(4) maddesinde düzenlenen disiplin suçunu oluşturmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, oybirliğiyle karar verildi.

Av. Yalçın TORUN