Disiplin Hukukunda İspat Araçları
a.Giriş
Disiplin soruşturmasında iddia ve savunmayı ispat etmeye yarayan unsurlara delil adı verilmektedir. Soruşturmacı deliller aracılığıyla olayın nasıl gerçekleştiği hususunda bilgi sahibi olmakta ve yine bu delillere dayanarak karar vermektedir. Deliller tek başına ispata elverişli olmayan diğer emarelerden farklı olarak karara dayanak oluşturmaktadırlar.
Disiplin mevzuatında genel olarak ispat araçlarından ifade, keşif ve bilirkişiye ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak bu durum sınırlı bir sayım olarak kabul edilmemelidir çünkü disiplin soruşturmasında delil serbestisi geçerlidir. Yani hukuka uygun olarak elde edilmiş olan her şey delil teşkil edebilecektir. Bu bağlamda disiplin hukukundaki başlıca ispat araçları; ikrar, bilirkişi raporu, keşif, tanık beyanı ve delil teşkil edebilecek diğer belgeler olarak sayılabilir.
İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır………… Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bilirkişiler hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur. Bu kapsamda bilirkişi, keşif ve delil tespitinde 6100 sayılı HMK hükümleri uygulanacaktır.
b.İkrar
Disiplin hukukunda kamu personellerinin beyanları ikrar bakımından delil niteliği kazanmaktadır. İkrar, soruşturulan kişinin disiplin soruşturmasına tabi olan fiili işlediğini kabul etmesidir. İkrarın soruşturma dışında ve soruşturma sırasında olması mümkündür. İkrarın elde edilebilmesi adına belli teknik ve taktikler izlenmeli, ikrar belgelendirilmelidir.
Nitekim ikrar edilmemiş olan ve diğer delillerle de fiilin ispatı mümkün olmayan durumlarda “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca ilgiliye disiplin yaptırımı uygulanamayacağı Danıştay içtihatlarıyla da sabittir. Danıştay ikrarın bir ispat aracı olduğunu ve aynı zamanda delil niteliğine haiz olduğunu kabul etmiştir.
c.Bilirkişi Raporu
Disiplin soruşturmasına atanan soruşturmacı tarafından bilinmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgi sahibi olmayı gerektiren durumlarda bilgisine başvurulan üçüncü kişilere bilirkişi denir. Bilirkişinin bilgisine başvurulan konuyla ilgili özel ve teknik bilgiye dayalı olarak mevcut gözlemlerini, oy ve görüşünü açıklayan bir rapor oluşturarak olayın aydınlatılmasında etkin bir rol oynar.
Disiplin soruşturmalarına ilişkin bilirkişi belirlenirken bilirkişinin uzmanlık alanına göre nitelendirilme yapılmalı, soruşturma konusunun en çok hangi özel alanla ilgili olduğu tespit edilmeli ve bundan sonra bilirkişi belirlenmelidir. Bilirkişi raporunun yazılı olarak sunulması zorunludur. Ancak gerekli görülen hallerde yazılı rapora ek olarak bilirkişinin dinlenilmesi de söz konusudur.
Bilirkişi raporu soruşturmacı tarafından diğer delillerle birlikte göz önünde bulundurulması gereken bir ispat aracı olarak ifade edilebilir. Soruşturmacı bilirkişi raporu ile bağlı değildir. Gerektiğinde başka bir bilirkişinin bilgisine de başvurulabileceği gibi, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde ek rapor istenmesi de mümkündür. Nitekim Devlet Memurları Kanunu madde 129/1 uyarınca “Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler.” Yüksek disiplin kurulunun yeminli bilirkişi dinleyebileceği hükmü de bilirkişi raporunun ve bilirkişi beyanının disiplin hukukunda yer alan ispat araçlarından biri olduğunu vurgulamaktadır.
d.Keşif
Keşif, başta olay yerinin incelenmesi suretiyle olayın aydınlatılmasına katkıda bulunabilecek her türlü emarenin tespitini ve elde edilmesini ifade etmektedir. Keşif aynı zamanda olaya şahit olanların dinlenilmesini de kapsar. Keşif sadece olay yeri ile kısıtlı olmayıp ses ve görüntü bantlarının dinlenilmesi gibi faaliyetlerde keşif kapsamında mümkündür.
Keşif yoluyla elde edilen deliller soruşturmacının işini kolaylaştırmakta ve disiplin soruşturmasının gidişatına yön vermektedir. Bu nedenle keşif disiplin hukukunda yer alan ispat araçlarından biri olarak nitelendirilmektedir.
e.Tanık beyanı
Disiplin hukukunda soruşturulan ve soruşturmayı yürüten idare hariç üçün kişiler tanık olabilirler. Tanık, soruşturulan olaya duyularıyla şahitlik etmiş olan kişi olarak ifade edilebilir. Tanığın olayı sadece görmüş ya da duymuş olması gerekmez bazı hallerde tanığın kokuya ilişkin beyanları bile olayı aydınlatmada faydalı olabileceği için somut olaya ilişkin herhangi bir hususla etkileşim kurulmuş olması yeterlidir. Ancak sadece duymaya dayalı tanıklık bulunan hallerde tanığın yanılgı payı kesinlikle göz ardı edilmemelidir.
Soruşturmacının gerek gördüğü hallerde tanık dinlemeye yetkisi bulunmaktadır. Ancak bazı hallerde kişinin tanıklıktan çekinmesi mümkündür. Tanıkların tanıklıktan çekinmesi CMK madde 45 vd. ile HMK madde 247 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Disiplin soruşturması kapsamında bilgisine başvurulacak tanığa tanıklıktan çekinmeyi gerektiren durumların hatırlatılması gerekmektedir.
Ayrıca kamu personelleri açısından, kanun gereği sır olarak tutulması gereken hususlara ilişkin HMK madde 249 hükmü uyarınca “Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Ancak, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükmü saklı kalmak üzere sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde, bu kimseler tanıklıktan çekinemezler.” Kamu personelinin mensup olduğu resmi makamın yazılı izni olmadan tanık olarak dinlenilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Buna karşın kamu personeline mensup olunan bakan veyahut Cumhurbaşkanınca yazılı izin verilmesi halinde tanıklıktan çekinme hakkı ortadan kalkacaktır.
Soruşturmacının tanıkları birer birer dinlemesi gerekmektedir. Ancak gerekli görülen hallerde tanıkların soruşturmacı tarafından yüzleştirilmesi de mümkündür. Soruşturmacı, tanık beyanlarını takdiri delil olarak kabul etmeli ve diğer delillerle birlikte değerlendirmelidir. Belirtilmelidir ki tanık beyanı yanlış ifade ve yalan içerebilir. Tanık ile soruşturulan arasında dostluk, akrabalık, menfaat, düşmanlık, tehdit, baskı vs. gibi durumlar mümkün olmakla birlikte tanığın duyu organlarının yetersiz olması, hasta olması, ayırt etme gücünde zayıflıklar bulunması gibi her türlü etken göstermektedir ki tanık beyanı her ne kadar önemli bir ispat aracı olsa da kesin delil olarak değerlendirilmemelidir.
f.Delil teşkil edebilecek diğer belgeler
Disiplin hukukunda ispat araçları ve delil niteliğinde olan şeyler kesin olarak belirlenmemiş olup somut olay nezdinde delil niteliği kazanan pek çok belgeden söz edilebilir. İspata yarayan bu diğer belgeler soruşturmanın detaylandırılmasına ve genişletilmesine katkıda bulunmaktadır. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki bilgi ve belgeler, özel kurumlar ve kuruluşlardaki bilgi ve belgeler, özel kişilerde bulunan bilgi ve belgeler gerekli bulunan hallerde talep edilebilir. Bu bilgi ve belgelerin delil teşkil etmesi ve disiplin hukukunda bir ispat aracı olarak nitelendirilmesi mümkündür.
Av. Yalçın TORUN
UYARI
Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın TORUN’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti amacıyla zaman içerikli elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı metinler avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir, fakat metinlerin tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web sitelerinde yayınlanmasına iznimiz yoktur.
Siz de fikrinizi belirtin