T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2021/1865, Karar No: 2022/531
İSTEMİN KONUSU:
…. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
İlkokulda sınıf öğretmeni iken emekliye ayrılan davacının, …İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak görev yaptığı dönemde hakkında başlatılan soruşturma sonucunda, 4357 sayılı Kanun’un 7/e maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
…İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla;
Olayda, ………….. bu fiilinin cinsel istismar amacıyla yapılıp yapmadığı hususunun açıkça sübuta erdirilmesi gerektiği, bu kapsamda, davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen rapor ve dayanağı belgeler ile dava dosyasında bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte incelendiğinde, davacının …… yıllık bir öğretmen olduğu, daha önce bu ve buna benzer herhangi bir fiilinin bulunmadığı, sınıfında bulunan çocukları, tamamen kendi çocuklarıymış gibi sevgi duyarak öpebileceği gibi, öğrencilerin derslerdeki başarılarını mükafatlandırmak amacıyla da böyle bir davranışta bulunabileceği (nitekim bazı öğrencilerin ifadelerinde de bu durumdan bahsedildiği) göz önüne alındığında, gerek soruşturma dosyası ve eki bilgi ve belgelerde gerekse …. Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında, davacının bu davranışları cinsel amaçlı olarak gerçekleştirdiği yönünde somut herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
…. Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında, anılan Mahkemenin …tarih ve K:…sayılı kararıyla, cinsel istismar suçundan cezalandırılmasını gerektirecek ölçüde şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delile ulaşılmadığından beraatine karar verildiğinin görüldüğü,
Bu durumda, ……………. 4357 sayılı Kanun’un 7/e maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay On ikinci Dairesinin 14/12/2018 tarih ve E:2016/7421, K:2018/6318 sayılı kararıyla; davacının “çocuğun basit cinsel istismarı” suçundan yargılandığı …. Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ceza yargılaması sonucunda beraatine karar verilmiş ise de, ceza mahkemesince delillerin takdiri ve suçun niteliği yönünden yapılan değerlendirmede uyulacak ilke ve kuralların, disiplin hukuku açısından farklı olduğu, buna göre aynı suç ile ilgili olarak verilen beraat kararının disiplin cezası uygulanmasına engel oluşturmayacağı,
Bakılan olayda, soruşturma raporu kapsamında alınan öğrenci ifadeleri göz önüne alındığında, davacı tarafından ders esnasında bazı kız öğrencilere hitaben” “Öp beni, ısır beni, ben seni öpeyim vb.” şeklinde konuşmalar yaptığı iddiasının sübuta erdiği anlaşılmakla, davacının 4357 sayılı Kanun’un 7/e maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararında ısrar etmiştir…………………….
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından, ………………… kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
……….İlkokulunda sınıf öğretmeni iken emekliye ayrılan davacının, ………………, yürütülen soruşturma sonucunda, davacının bazı öğrencilerini yanına çağırıp “Öp beni, ısır beni, ben seni öpeyim vb.” eylemleri sübuta erdiğinden bahisle 4357 sayılı Kanun’un 7/e maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması yönünde getirilen teklife istinaden Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile meslekten çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun’un 7. maddesinin (e) bendinde; “Ögretmenlik mesleğiyle ilgili işler bakımından haysiyetsizliği, iffetsizliği ve vazifesinde bırakılmasına mani bir suistimali sabit olan öğretmenler bir daha meslekte ve teşkillerinde kullanılmamak üzere meslekten çıkarılırlar.” hükmü, 131. maddesinde ise, “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, öğretmenlik mesleğiyle ilgili işler bakımından haysiyetsizliği, iffetsizliği ve vazifesinde bırakılmasına mani bir suistimali sabit olan öğretmenlerin bir daha meslekte ve teşkillerinde kullanılmamak üzere meslekten çıkarılacağı düzenlenmiş, disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışların, aynı zamanda Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmesi halinde, ceza yargılamasında verilen beraat kararının disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin (2) numaralı fıkrasında; “Kendisine bir suç isnat edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılacağı kuralına yer verilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesinde de; Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamayacağı belirtilerek benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Buna göre, bir fiile ilişkin yürütülen ceza yargılaması sonucunda verilen beraat kararının, aynı fiile ilişkin yapılan disiplin soruşturması sonucunda verilecek olan disiplin cezasında dikkate alınmaması, yukarıda yer verilen temel hak ve özgürlükler arasında yer alan masumiyet karinesinin ihlali sonucunu doğurabilir.
Bununla birlikte, bir fiile ilişkin verilen her beraat kararı, aynı fiil bakımından disiplin cezası uygulanması halinde masumiyet karinesinin ihlal edildiği sonucunu doğurmayacaktır.
Nitekim Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 02/07/2020 tarih ve B. No: 2016/13566 sayılı bireysel başvuru sonucunda verilen kararında, “55. Disiplin suçuna ve ceza yargılamasına konu eylemlerin aynı olduğu hâllerde disiplin soruşturmasıyla ilgili uyuşmazlıklara bakan idari mahkemelerin fiilin sübutuyla ilgili olarak ceza mahkemesinin ulaştığı kanaate saygı göstermesi ve bunu sorgulayacak ifadeler kullanmaması beklenir. Aksi takdirde kişinin ceza mahkemesinde beraat etmiş olmasının bir anlamı kalmaz. Bu bakımdan idari mahkemeler dâhil devletin diğer otoritelerinin beraat kararından şüphe duyulmasına yol açacak biçimde hareket etmekten kaçınmaları gerekir (benzer yönde değerlendirmeler için bkz. Barış Baş, § 62).
56. Ceza yargılaması sonucunda delil yetersizliği gerekçesiyle beraat eden başvurucunun kendisine suçlu muamelesi yapılmadan, disiplin kurallarına aykırı eylemi usule uygun bir şekilde tespit edildiği takdirde idari yaptırıma tabi tutulması mümkündür. Bu bağlamda başvurucunun yukarıda aktarılan ilkeler çerçevesinde disiplin süreci nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilebilmesi adına adli ve idari makamların kendi görev sınırlarını aşarak başvurucuyu suçlu ilan edip etmediği, disiplin hukuku ilke ve kuralları içinde kalınarak değerlendirme yapılıp yapılmadığı ve kullanılan dil itibarıyla başvurucunun masumiyeti üzerine gölge düşürülüp düşürülmediği açıklığa kavuşturulmalıdır.” açıklamasıyla, ilgililer hakkında verilen her beraat kararının, aynı fiile disiplin cezası verilmesine engel oluşturmayacağı, zira ceza yargılaması sonucunda delil yetersizliği gerekçesiyle beraat edenlerin, kendisine suçlu muamelesi yapılmadan, disiplin kurallarına aykırı eylemi usule uygun bir şekilde tespit edildiği takdirde haklarında disiplin cezası verilebileceği belirtilmiştir.
Bakılan davada, davacı hakkında “çocuğun basit cinsel istismarı” suçundan açılan davada, …. Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla, “Sanığın üzerine atılı cinsel saldırı suçlarından yapılan irdelemede, her ne kadar yaşı küçük olsa da mağdurelerin kendilerine karşı böylesi bir eylemde bulunulduğunu iddia etmeleri normal olmadığı gibi, ailelerinin de çocuklarına böyle bir olayı yakıştırmalarının mümkün olmadığı, buna rağmen sanığın üzerine böylesi bir suç isnat edilmesi mahkememizce hassasiyet ile değerlendirilmiş ancak ceza yargılamasının kişilerin kanaat ve düşüncelerine bırakılamayacağı, ancak deliller ile mutlak hakkaniyete ulaşılması neticesinde cezalandırılma yönüne gidileceği, daha önce hiçbir sabıkası olmayan 27 yıllık bir öğretmen olan sanığın böylesine olduğu tam tarif edilemeyen ne için yapıldığı anlaşılmayan, aksi de ispat edilemediği ve sanık savunmasında belirttiği gibi ve yine mağdurların yaşları da nazara alınarak tamamen kendi çocuklarıymış gibi öğrencilerine sevgi duyarak öpebileceği gibi, derslerdeki başarılarını mükafatlandırma adına böyle bir davranışa da girebileceği değerlendirildiğinde, mağdurların iddia ettiği ancak izah edemedikleri sanığın sabit kabul edilse bile böylesi bir iki eylemini kendilerine karşı cinsel içerikli olarak gerçekleştirdikleri iddiaları sadece bir zandan ibaret olup, ailelerin tepkisi de muhtemelen olayın hassasiyet ve öneminden kaynaklandığı ve olayın resmi merciilere intikal etmesi nedeniyle de büyüdüğü ve bu noktaya geldiği, ancak mahkememizce sanığın cezalandırılmasını gerektirecek ölçüde şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delile ulaşılmadığı anlaşılmış, tüm suçlardan sanığın beraatine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle davacının delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verilmiştir.
Buna göre, davacı hakkında “çocuğun basit cinsel istismarı” suçundan açılan davada verilen beraat kararının delil yetersizliği gerekçesine dayanması nedeniyle, söz konusu fiile ilişkin yapılan disiplin soruşturması sonucunda verilen disiplin cezasının doğrudan davacının masumiyet karinesinin ihlali sonucunu doğurmayacağı açık olup, anılan fiilin ihlal ettiği belirtilen kanuni düzenlemedeki fiil kapsamında yer alıp almadığı ve anılan maddedeki fiilin sübut bulup bulmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, dava dosyasında yer alan tanık ifadeleri, soruşturma raporu ve eki diğer bilgi ve belgeler birlikte incelendiğinde, davacının sınıfında bulunan bazı öğrencilerini yanına çağırıp “öp beni, ısır beni, ben seni öpeyim vb.” şeklindeki sözler söylediği ve bazı öğrencileri öptüğü ve kendisini öptürdüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacının anılan fiillerinin, öğretmenlik mesleğiyle ilgili işler bakımından haysiyetsizliği ve vazifesinde bırakılmasına mani bir suistimali kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, 4357 sayılı Kanun’un 7/e maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin …. İdare Mahkemesinin temyize konu …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; …. İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalının temyiz isteminin reddi ile …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Siz de fikrinizi belirtin