TORUN HUKUK BÜROSU
Av.Yalçın TORUN
Kızılırmak Mah. 1071 Plaza
1443. Cad.NO:25/B Blok, Daire 27
Tel/Fax:0312 432 56 78
torunhukukburosu@gmail.com
Çankaya/ANKARA

DAVACI :
VEKİLİ : AV. YALÇIN TORUN -UETS[16410-14182-02413]

DAVALI : …VALİLİĞİ
VEKİLİ :

DAVANIN ÖZETİ : İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli davacı tarafından, hakkında 7068 sayılı Kanunun 8/2-b. maddesi uyarınca ”Mevzuatta belirlenmiş usul ve kurallara riayet etmeden sözlü, yazılı veya elektronik olarak müracaat veya şikâyette bulunmak.” disiplin fiilini işlediğinden bahisle ”Kınama” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu olayda davacının silsile halinde komutanlarına arza çıkması gerekirken bu usulü atlayarak kanunda öngörülen disiplinsizliği işlediği, davaya konu olay ile ilgili başlatılan disiplin soruşturması 7068 sayılı Kanun’da belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda yasal sürelere uyularak yapıldığı, soruşturmacı olarak atanan personellerin kendilerine tevdi olunan görevi mevzuata uygun olarak yürüttükleri, olayla ilgili hem davacının hem de olaya tanıklık eden ilgili diğer personellerin ifadelerinin alındığı ve usulüne göre hazırlanan soruşturma raporu neticesinde davacının eyleminin isnat olunan disiplinsizliği oluşturduğu belirtilerek dava konusu edilen disiplin cezasının tesis edildiği, davacı tarafa savunma hakkının verildiği, davacı vekilinin verilen disiplin cezalarının psikolojik baskı kurmak amacıyla verildiği iddiasının yerinde olmadığı gibi bu hususu destekleyecek herhangi bir delilinde sunulmadığı, davacının sıralı disiplin amirlerine başvuru yapması gerektiği kuralına uymayarak hakkında tesis edilen disiplin cezası işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İdare Mahkemesince, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/2-(b). maddesinde; ”Mevzuatta belirlenmiş usul ve kurallara riayet etmeden sözlü, yazılı veya elektronik olarak müracaat veya şikâyette bulunmak.” disiplin fiilinin kınama cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayıldığı, aynı kanunun 30. maddesinde; ”(1) Disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarına karşı, cezanın tebliğ edilmesinden itibaren on gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, bir üst disiplin amirine yazılı olarak yapılır. Ancak vali, Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı veya Sahil Güvenlik Komutanının doğrudan verdikleri disiplin cezalarına karşı Bakanlık Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz edilir. İtiraz üzerine Kurulun verdiği karar kesindir. Kaymakamın doğrudan verdiği disiplin cezalarına karşı ise valiye itiraz edilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen cezalar kesinleşir. (2) İtiraz, yetkili merci tarafından otuz gün içinde karara bağlanır. (3) İtiraz haklı görülürse itirazı inceleyen merci verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilir. İtiraz haklı görülmez ise ret olunur. Karar itiraz edene tebliğ edilerek kesinleşir. (4) İtiraz üzerine önceki cezadan daha ağır ceza verilemez. (5) Bakan ile disiplin kurullarının verdiği disiplin cezalarına karşı ancak idari yargı yoluna başvurulabilir.
” kuralına yer verilmiştir.
12/01/1983 tarih ve 17926 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde; ”Şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlanarak silsile yolu ile ve şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Yazılı şikayetler maksadı en iyi ifade edecek şekilde ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yazılan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede tespit edilen eksiklikler ile suç teşkil etmeyen usulsüzlüklerin giderilmesi şikayeti kabul eden amirlerce sağlanır. (Örnek: 1). Sözlü şikayetlerde de bu esaslara uyulur. Sözlü olarak yapılan şikayetler, şikayeti yapanın istemi halinde yapıldıkları anda şikayetçi ile şikayeti kabul eden amir tarafından birlikte imzalanan bir tutanakla tespit olunur ve iki tarafa verilir. Amir de şikayetin tutanağa geçirilmesini isteyebilir. Şikayetçi tutanak düzenlenmesinden kaçınırsa şikayet yapılmamış sayılır.” kuralına, 10. maddesinde; ”Şikayet haklarını kullanan Devlet Memurlarına şikayetlerinden dolayı bir ceza verilemez. Ancak, şikayet haklarını bu Yönetmelikte tespit edilen usul ve esaslara aykırı surette kullananların veya her ne surette olursa olsun bu haklarını kullanırken bir suç işleyenlerin sorumlulukları saklıdır.” kuralına yer verilmiştir.
Disiplin cezalarının amacı, kişinin görev yaptığı kurumun hizmet gereklerine uyumunu sağlamak, Devlet memurları için getirilmiş çalışma düzenini korumak, dolayısıyla kamu hizmetlerinin mevzuata uygun ve arzulanan düzeyde yürütülmesini temin etmektir.
Kamu görevlilerinin kamu hizmetlerini etkin yürütebilmeleri için kendilerine sağlanan kamu gücü kullanma ve vatandaşlara etkili tasarruflarda bulunabilme yetkilerini, kanunlarla çizilen sınırlar içerisinde ve diğer alt mevzuatla belirlenen usul hükümlerine uygun olarak kullanma zorunlulukları, hukuka bağlı idare olmanın vazgeçilemez niteliklerindedir. Kuşkusuz diğer bireylere nazaran üstün yetkilerle donatılmış kamu görevlilerinin mevzuat dışına çıkmaları durumunda cezalandırılmaları, demokratik hukuk devletinin gereğidir.

Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi, soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de bir gereğidir.

Davacı hakkında tanzim olunan soruşturma raporu incelendiğinde ise, soruşturma heyetince davacı hakkında disiplinsizlik tutanağını tanzim eden J. Asb. X ile Uzm. J. VIII. Kad. Çvş. Y’nin sadece ifadelerine başvurulduğu, davacının ifadesinde ve soruşturma kapsamında alınan savunmasında belirtilen ilçe jandarma komutanı ile il jandarma komutan yardımcısının bu konuda bilgisine başvurulmadığı gibi yargılama esnasında davacı tarafından dosyaya sunulan savunmaya cevap dilekçesinde il jandarma komutan yardımcısının koruma görevini yürüten uzman çavuşun da il jandarma komutan yardımcısı ile yapılan görüşmeye tanıklık ettiği belirtilmiş olup işbu uzman çavuşunda bilgi ve görgüsüne başvurulmamıştır.
Bu durumda aktarılanlar karşısında uyuşmazlığın incelenmesinde; disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılırken olayla ilgili tanıkların ifadelerinin alınması bir gereklilik iken davacı tarafından işlendiği belirtilen silsile halinde komutanlarına arza çıkmadığı fiiline ilişkin olarak arza çıkmadığı belirtilen komutanlarının bilgisine başvurulmayarak sadece davacı hakkında disiplinsizlik tutanağını tanzim edenlerin ifadesine başvurularak davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasının soruşturmanın usulüne uygun yapılmadığı sonucuna ulaştırdığından dolayı hukuka uygun olmadığı, aynı şekilde davacının karakol komutanını şikayet etmek için İlçe Jandarma Komutanlığına gittiği tespit edildiğinden bahisle ayriyeten kınama cezasının tesis edilmesiyle davacının silsile yoluyla karakol komutanını şikayet etmek için ilçe jandarma komutanına gittiği bir nevi idarece kabul edildiği sonucuna ulaşılırken bu konuda da soruşturma raporunda herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeyerek soruşturmanın eksik yapıldığı sonucuna ulaşıldığı, davacı hakkında soruşturma yapılırken davacının ifadesinde ve sunduğu savunmadaki hususlar ayriyeten değerlendirilmeyerek salt ifadesine başvurulan personellerin ifadeleri ile disiplinsizlik tespit tutanağı dikkate alınarak bir sonuca varıldığı oysaki; davacının ifadesinde ve savunmasında belirttiği kişilerin ifadesine başvurularak davacının şikayette bulunup bulunmadığının, bulunmuş ise de bunun usule uygunluğunun (silsile kuralına uygun olarak yapılıp yapılmadığının) değerlendirilmediği, bu sebeplerle disiplin soruşturmasının olayı ve soruşturulan memurun disiplin sorumluluğunu ortaya koyma bakımından yetersiz olduğu ve soruşturmada eksiklikler bulunduğundan olay yeteri kadar aydınlanmadığı, bu sebeplerle yetersiz olan soruşturma raporu esas alınarak davacının kınama cezası ile tecziye edilmesine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;
Dava konusu işlemin İPTALİNE, oybirliğiyle karar verildi.

 

Av.Yalçın TORUN
Av.Meryem KILIÇ
Av.Semih Ali GÜLER

Tel:0312 432 56 78 – 0505 621 99 92