Genel

◊ 7068 Sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 3.g fıkrasında “Disiplinsizlik yaptığı iddia edilen personel hakkında karar vermek amacıyla disiplin amirleri veya kurulları tarafından yapılan veya yaptırılan araştırma ve inceleme” olarak tanımlanan disiplin soruşturmasının amacı, bir disiplinsizliğin işlenip işlenmediğini, işlenmiş ise ne zaman, nasıl ve kim tarafından işlendiğini ve disiplinsizliğin unsurlarını ortaya koymaktır.

◊ Bu sebeple maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından disiplin soruşturmasının TARAFSIZ bir şekilde yürütülmesi, adaletin sağlanması ve bunun doğal sonucu olarak kurum çalışanlarında aidiyet ve sadakat duygularının pekiştirilmesinde yadsınamaz bir öneme haizdir.

◊ 7068 Sayılı Kanun, disiplin soruşturmasının tarafsızlığına ilişkin üç hüküm getirmiştir. Bu hükümler; disiplin soruşturması geçiren personelle boşanmış dahi olsa evlilik bağı veya ikinci dereceye kadar kan ve kayın hısımlığı olan kişinin;

  • Disiplin soruşturmacısı olarak görevlendirmesi yasağına (7068 SK-Md.14.f.4),
  • Disiplin amiri olarak cezalandırma yetkisini kullanma yasağına (7068 SK-Md.15.f.3),
  • Disiplin Kuruluna üye olarak katılım yasağına (7068 SK-Md.26.f.6) ilişkin hükümlerdir.

◊ Ancak Kanun’da yer almasa da hukukun evrensel ilkelerinden biri olan; «kimsenin kendi davasının hâkimi olamayacağı» ilkesinin disiplin hukukuna bir yansıması olarak ta disiplinsizlikten zarar gören kişinin;

  • Soruşturmacı olarak görevlendirilemeyeceğini,
  • Disiplin amiri olarak cezalandırma yetkisini kullanamayacağını,
  • Disiplin Kurulundaki toplantılara üye olarak katılamayacağını tarafsızlık ilkesinin bir gereği olarak kabul etmek gerekir.

◊ Aynı şekilde  bir disiplinsizlik olayında şikâyetçi, mağdur ve tanık sıfatına sahip veya soruşturulanla arasında önceden husumet bulunan kimselerin de soruşturmacı olarak atanması, disiplin amirliği yetkilerini kullanması veya disiplin kurullarında üye olarak yer alması hukukun genel ilkeleri bakımından uygun olmayacaktır.

◊ Nitekim Danıştay bir Kararında;¹

“..soruşturma yapmakla görevlendirilenlerin ve cezayı verecek olan disiplin amirlerinin soruşturmaya konu olayla hiçbir ilgisi bulunmayan, hakkında soruşturma yapılan kamu görevlisinin suç konusu eyleminden zarar gören veya yarar sağlayan veya soruşturulanın veya olayın mağduru durumundaki kişilerden etkilenecek konumda bulunmayan tamamen tarafsız kişi veya kişilerden olmaları ve kıdem ve görev bakımından en az soruşturulan ile aynı seviyede veya üst düzeyde bulunmaları gerekmektedir.” şeklindeki benzer değerlendirmesinde tarafsızlığa vurgu yapmaktadır.

Tarafsızlığa Katkı Sağlayabilecek İlke ve Kurallar

◊ Danıştay içtihatlarıyla ve doktrindeki eser ve görüşlerle geliştirilen bir çok kural ve ilke disiplin hukukunda tarafsızlık anlayışının yerleşmesine katkı sağlamaktadır. Bunlardan bazılarını şu şekilde özetlemek mümkündür:

◊ Disiplin soruşturmasını yapmak üzere, yazılı olarak yetkilendirilen bağımsız, üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı/soruşturma heyeti atanmalıdır.

◊ Soruşturmacı/soruşturma heyeti sadece görevlendirme yazısında kendisine soruşturma görevi verilen kişi ve disiplinsizlikler hakkında soruşturma yürütmeli, soruşturma sırasında başka bir disiplinsizlik, başkasının yeni bir disiplinsizliği veya disiplinsizliği başkasının işlediği ortaya çıkmışsa kendisini görevlendiren makama başvurarak, soruşturmacı görevlendirme emrinin yenilenmesini talep etmelidir.

◊ Disiplin soruşturmacısı, her türlü ön yargıdan uzak ve tarafsız bir soruşturma yürütmelidir. Varsayıma dayalı ve somut olmayan olgular ve asılsız iddialar üzerine disiplinsizlik üretilmemeli, soruşturma bina edilmemelidir.

◊ Disiplinsizliğin iki ayrı tarafının bulunduğu durumlarda (amire veya üste saygısızlık, hakaret, mukavemet, tehdit, müessir fiil vb.) taraflara eşit mesafede durulmalı, esasa ve usule ilişkin işlemlerde tarafsızlık korunmalıdır.


(1) Danıştay 12. Daire Başkanlığının 13/04/2016 tarihli ve 2012/13342 E., 2016/2175 K. Sayılı Kararı