KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NİN DİSİPLİN CEZASININ İPTALİNE YÖNELİK DAVADA  DAVACININ USULÜNE UYGUN SON SAVUNMASI ALINMADAN VERİLEN MESLEKTEN ÇIKARMA CEZASININ HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNA DAİR KARARI

ÖZET:  “Kaçakçılık yapmak veya kaçakçılarla ilişkiye girmek” fiilini işlediğinden bahisle meslekten çıkarılma cezası ile cezalandırılan Konya İl Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan davacının anılan fiili işlediği sabit olduğu düşüncesiyle dava konusu meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararına karşı yapılan istinaf başvurusu ise davacının 682 sayılı KHK’nın 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan hakları hatırlamadan yani usulüne uygun son savunması alınmadan idarece meslekten çıkarma cezası verildiği için kabul edilmiştir. “

Konya Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nin E.2020/518 , K.2020/103 T.11.02.2020 Sayılı Kararı:

KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİNİN DEĞERLENDİRMESİ VE KARARI:

Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nce dosya esastan ele alındığından, davacı vekil Av. K3’nin yürütmeyi durdurma talebi değerlendirilmeden işin gereği görüşüldü:

Dava, Konya İl Jandarma Komutanlığı emrinde X1. olarak görev yapan davacının, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının uygun bulunduğuna ilişkin 11.01.2019 tarih ve 2019/14 sayılı Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının onanmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın 25.01.2019 tarih ve 377740 sayılı Olur işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasa’nın 129. maddesinin 2. fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.

08.03.2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Jandarma teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanunun savunma hakkı” başlıklı 31. maddesinde; “(l) Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. (2) Disiplin amirince veya yetkili disiplin kurulu başkanı ya da görevlendireceği kurul üyelerinden biri tarafından ilgiliden savunma istenir. Savunma için verilen süre yedi günden az olamaz. Süresi içinde savunmasını yapmayan personel, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. (3) Hakkında disiplin soruşturması yapılan personel, ikinci fıkra gereğince kendisinden savunma istenmesinden itibaren soruşturma evrakını inceleme hakkına sahiptir. (4) Hakkında meslekten çıkarma cezası veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası istenen personel, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.” hükmüne yer verilmiştir.

7068 sayılı kanunun 31. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında meslekten çıkarma veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışındaki cezalar bakımından memura, sadece yedi günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken, 4. fıkrasında ise, meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezasının söz konusu olduğu hallerde, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden, vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar, 1. ve 2. fıkralardan farklı olarak daha geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu, memurlar için, disiplin cezası bakımından, en ağır sonucu doğuran meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, 1. ve 2. fıkralardan farklı bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü için önemli bir güvence olarak öngörmüştür.

Anayasa ve 7068 sayılı Kanunun yukarıda açık metnine yer verilen maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurunun veya diğer kamu görevlilerinin görevine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, söz konusu disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu İddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, disiplin kurullarınca, hakkında meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen ilgiliye son savunma hakkı tanınması yasal bir zorunluluktur.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, X2 olarak görev yaptığı dönemde A1 Köyünde ikamet edenlele birlikte kaçakçılık yaptığı, kaçak malzemelerin geçişine kolaylık sağladığı ve menfaat temin ettiği gerekçesiyle hakkında Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2016/1306 sayılı dosya ile ceza soruşturmasına başlanıldığı, konu ile ilgili hakkında yapılan disiplin soruşturması neticesinde 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/6-0 maddesinde belirtilen “Kaçakçılık yapmak ya da kaçakçılarla ilişki kurmak” fiilini işlediğinden bahisle ” Meslekten Çıkarma” cezası ile tecziyesinin uygun bulunduğuna ilişkin 11.01.2019 tarih ve 2019/14 sayılı Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının onanmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın 25.01.2019 tarih ve 377740 sayılı Bakan Oluru işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Meslekten çıkarma cezasını vermeye yetkili makam tarafından, davacının hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınması hukuken zorunlu bulunmakla birlikte, olayda belirtilen zorunluluğa aykırı olarak, davacıdan 13/11/2017 tarihlî savunma istem yazısı ile 682 sayılı KHK’nın 31. maddesi uyarınca yedi gün süre verilerek davacının yazılı savunmasının istenildiği, ancak, savunma istem yazısında aynı KHK’nın anılan maddesinin 4. fıkrası uyarınca, bu fıkrada sayılan hakları hatırlatılmadan disiplin cezası verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, yukarıda sözü edilen mevzuat hükümleri uyarınca hakkında meslekten çıkarma cezası teklif edilen davacının. 7068 sayılı kanunun 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan hakları hatırlatılmadan, sadece 31. maddeye dayanılmak suretiyle, neticede usulüne uygun son savunması alınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan, davacı hakkında, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 31. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, bu maddede sayılan hakları hatırlatılmak suretiyle son savunması alınarak, yukarıda bahsedilen usul eksikliğinin tamamlanmasının ardından yeniden işlem tesis edilebileceği açıktır.

Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden, karar kesinleştikten sonra ilk dava aşamasında ve istinaf aşamasında alınmayan yargılama giderlerinin toplamı olan 614,20-TL’nindavalı idareden tahsili ile hazineye irat kaydına, işbu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.