KARAR ÖZETİ:
Disiplin soruşturmasının bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tarafından usulüne uygun bir şekilde yürütülmemesi soruşturmada hakkında soruşturma yürütülen personelin lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulmaması ve neticede hakkında soruşturma yürütülen personelin hangi disiplinsizliği ve fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir delillerle şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulmaması nedeniyle idare tarafından tesis edilen disiplin cezasına yönelik işlemin hukuka aykırı olduğuna ilişkin karar aşağıdadır.
KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 1. İDARİ DAVA DAİRESİ ESAS NO 2021/1079 KARAR NO 2021/2161
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN (DAVALI) : …. Valiliği
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. Yalçın TORUN
-UETS[16410-14182-02413]
İSTEMİN ÖZETİ : ….İl Jandarma Komutanlığı emrinde subay olarak görev yapan davacı tarafından, …. İl Jandarma Komutanlığı emrinde görevli iken hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesinde düzenlenen ”Amirlerini, üstlerini, aynı rütbedeki arkadaşlarını, astlarını veya diğer mesai arkadaşlarını haksız yere şikayet etmek” suçunu işlediğinden bahisle dört ay kısa süreli durdurma ve 5 disiplin ceza puanı ile cezalandırılmasına, cezanın davacının brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılarak infazına ilişkin …. Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın… karar nolu işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada; davacının, iddia ettiği hususlara ilişkin Kaymakamlık tarafından kayıt, tutanak, adli, idari herhangi bir işlem tesis edilmediği gibi konuya ilişkin tarih ve zaman belirli olacak şekilde doğrudan İlçe Kaymakamının ifadesine de başvurulmadığı, davacının yapmış olduğu şikayet mahiyetinde dile getirdiği hususların içeriği itibariyle, Anayasal hak arama özgürlüğü ile bağlantılı olarak şikayet hakkı kapsamında kaldığı, bu nedenle davacının Anayasa ile kendisine tanınmış bulunan şikayet hakkını etkin bir şekilde kullanmasını engelleyecek mahiyette disiplin cezası ile cezalandırılmasının hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayacağı gibi dosya kapsamından, davacının, adı geçen kişileri yıpratma ve itibarsızlaştırmaya yönelik sürekli olarak şikayette bulunduğuna dair herhangi bir bilgi/ belge ve iddianın da bulunmadığının görülmesi karşısında, davacının hak arama özgürlüğü kapsamında bir nevi şikayet hakkını kullanarak dile getirdiği iddiaların 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesinde düzenlenen disiplin suçunu oluşturmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesi’nce verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın, davalı idare tarafından; davacının işlediği fiil ya da ona uygun görülen ceza ile ilgili hiçbir belirsizlik bulunmadığı, dava konusu olayın sübuta erdirilmesi için gereken tüm hukuki prosedür yerine getirildiği, davacı hakkında tesis edilen işlem olaya ve kanuna uygun olduğu, iptalini gerektirecek herhangi bir usul/esas hatasının söz konusu olmadığı, dava konusu olay neticesinde usul ve yasalara riayet edilerek davacı hakkında ilgili mevzuat hükümleri kapsamında disiplin işleminin tesis edildiği, 7068 sayılı mevzuat ile ilgili yönergeler göz önüne alındığında hukuka uygun işlem tesis edildiğinin açık olduğu, idarelerinin 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu, idareleri aleyhine harca hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla istinafen incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi’nce işin gereği görüşüldü;
Davalı …Valiliği vekili tarafından, davalı idarenin harçtan muaf olmasına karşın aleyhine harca hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31’inci maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326’ncı maddesinin birinci fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen tarafa yükleneceğinin açıkça düzenlendiği, yargı harçlarının da yargılama giderlerinin bir unsuru olduğu, davacı tarafından ödenen harçların davanın davacı lehine sonuçlanması durumunda karşı taraf olan idareye yükletilmesinin idareyi harç mükellefi haline getirmediği, harç muafiyetinin idare tarafından yapılan işlemlere mahsus olduğu (dava açma, kanun yollarına başvurma vs.) ve idareye kaybettiği davada karşı tarafın masraflarından da muafiyet sağlamayacağı dikkate alındığında, davalı idare vekilinin harca yönelik istinaf talebi yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi;
Dava, …İl Jandarma Komutanlığı emrinde subay olarak görev yapan davacı tarafından, … İl Jandarma Komutanlığı emrinde görevli iken hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesinde düzenlenen ”Amirlerini, üstlerini, aynı rütbedeki arkadaşlarını, astlarını veya diğer mesai arkadaşlarını haksız yere şikayet etmek” suçunu işlediğinden bahisle dört ay kısa süreli durdurma ve 5 disiplin ceza puanı ile cezalandırılmasına, cezanın davacının brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılarak infazına ilişkin ….Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın … karar nolu işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ”İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 2. fıkrasında, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu; 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği düzenlemelerine yer verilmiştir. Aynı Yasa’nın ”Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise; kararın hukuka uygun bulunursa onanacağı, sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçe doğru bulunmaz veya eksik bulunursa, gerekçe değiştirilerek onanacağı düzenlenmiştir.
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 1. maddesinde, bu Kanun’un amacının, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirlerini ve kurullarını, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususları düzenlemek olduğu belirtilmiş, 8/4-a-(4).maddesinde; “Amirlerini, üstlerini, aynı rütbedeki arkadaşlarını, astlarını veya diğer mesai arkadaşlarını haksız yere şikâyet etmek.” fiili “4 Ay Kısa Süreli Durdurma” cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, anılan Kanun’un Soruşturmaya İlişkin Yetkileri düzenleyen 14/1. maddesinde ise, maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil eden bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirlerinin, olayın araştırılmasının gerektiğine kanaat getirirse bizzat ya da yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla soruşturma yapacağı, hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin 5. fıkrasında ise “Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4’ü – 1/2’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olması cezayı veren disiplin amirlerinin olayı objektif değerlendirebilmeleriyle mümkündür.
Disiplin cezası verilebilmesi için (Yasa’da aksi yönde bir düzenleme bulunmadıkça) kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal süreler içerisinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehe ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve böylelikle memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir delillerle şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının …. İl Jandarma Komutanlığı emrinde görev yaptığı dönemde … ile birlikte ….Kaymakamlık makamına usulsüz bir şekilde giderek, …. Kaymakamı ….’a , ” .., … Belediye Başkanı …. ile birlikte … Apartmana kadın getirip cinsel münasebette bulunduklarını” ve ” …’nin içtima alanında “buranın Allah’ı …, Kaymakam kim oluyor” şeklinde beyanlarda bulundukları, haksız yere ve usulsüz şikayette bulundukları, yalan beyan ve iftira attıkları iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan … tarihli raporda özetle ” “…… ile ….ın tahkikat heyetine ifade vermediklerinden dolayı personelin iddia ettiği hususlar ile ilgili ellerinde somut bir delilin bulunup bulunmadığının tespit edilemediğinden, personelin ifadesinin alınmasına müteakip iddialar ile ilgili kararın Disiplin Kurulunca verilmesi uygun olduğu değerlendirilmektedir.” yönünde kanaat belirtildiği, …. Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın … karar nolu işlemi ile davacının, 7068 sayılı Kanun’un 8/4/a-4. maddesinde düzenlenen ”Amirlerini, üstlerini, aynı rütbedeki arkadaşlarını, astlarını veya diğer mesai arkadaşlarını haksız yere şikayet etmek” suçunu işlediğinden bahisle dört ay kısa süreli durdurma ve 5 disiplin ceza puanı ile cezalandırılmasına, cezanın davacının brüt aylığından 1/4 oranında kesinti yapılarak infazına karar verildiği, bunun üzerine söz konusu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, “… günü …. Kaymakamı sayın …. ile makamında bölgemizde bulunan mera ve hayvancılar ile ilgili yaptığımız görüşme esnasında, … ile …’ın önceki tarihlerde Kaymakam beyin yanına usulsüz bir şekilde giderek şahsımla alakalı yalan beyanlarda bulundukları ve iftira attıkları tarafımca tespit edilmiştir. İş bu tutanak okunarak müştereken imza altına alınmıştır. … saat 15.00” şeklinde tutanak tanzim edilerek aa, ab, ac. ve ad. tarafından imza altına alındığı,…. tarafından … tarihli dilekçesi ile anılan tutanakta belirtilen disiplinsizlik olayı ile ilgili gereğinin yapılmasının ,,, İlçe Jandarma Komutanlığından istenilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı, soruşturmacılar tarafından olayın bizzat tarafı olan….ile ….’ın ve … Kaymakamı ….un ifadeleri alınmaksızın, sadece müşteki konumunda bulunan ….’nin ifadesi alınarak hazırlanan … tarihli raporda özetle; “….. İle…. ın tahkikat heyetine ifade vermediklerinden dolayı personelin iddia ettiği hususlar ile ilgili ellerinde somut bir delilin bulunup bulunmadığının tespit edilemediğinden, personelin ifadesinin alınmasına müteakip iddialar ile ilgili kararın Disiplin Kurulunca verilmesi uygun olduğu değerlendirilmektedir.” yönünde kanaat belirtildiği, … ve ..’ın … Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu Başkanlığı’nca alınan son savunmalarında atılı iddiayı kabul etmedikleri,… hakkında hiç bir kişi ya da kuruma şikayette bulunmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bağımsız bir soruşturmacı tarafından usulüne uygun bir soruşturma yapılmadan, söz konusu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve böylelikle memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir delillerle şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyan bir soruşturma raporu düzenlenmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, idare mahkemesi kararı sonucu itibariyle hukuka uygun olmakla birlikte kararın gerekçesinde hukuki isabet bulunmamıştır.
Öte yandan, davalı idare tarafından, davacı hakkında Dairemiz kararındaki gerekçe gözönünde bulundurularak yeniden işlem tesis edilebileceği de tabiidir.
Açıklanan nedenlerle; İdare Mahkemesi’nce verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca, davalı idarenin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle REDDİNE, istinaf aşamasında yapılan 22,00-TL yargılama giderinin istinaf yoluna başvuran davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin Mahkemesi’nce davalı idareye iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kesin olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Siz de fikrinizi belirtin