Karar Özeti: Milli Savunma Bakanlığı (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) emrinde Sözleşmeli Er olarak istihdam edilen müvekkilin, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde olumsuz kanaat oluştuğundan bahisle sözleşmesinin feshedilmesi işlemine karşı açılan iptal davasında İdare Mahkemesince, idarenin takdir yetkisinin davacının sözleşmesinin feshedilmesi yönünde kullanılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı yaptığımız istinaf başvurusu neticesinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesince; davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına gerekçe olarak gösterilen eylemin, davacının kendisi ile değil kardeşi ile ilgili olduğu,  davacının kardeşi ile ilgili ulaşılan bilgiler dışında, davacının kardeşi ile ailevi bağlarının sosyal ortamda devam edip etmediğine ilişkin bir saptama yapılmadığı, davacı hakkında, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 11. Maddesinde belirtilen hususlarla ilgili olarak olumsuz bir bilginin de bulunmadığı dikkate alındığında, elde edilen bilgilerin davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz değerlendirilmesine neden olabilecek ölçü ve kesinlikte olmadığı  gerekçesi ile istinaf başvurumuz kabul  edilmiş, Şanlıurfa İdare Mahkemesinin  kararı kaldırılmış ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

T.C

GAZIANTEP

BÖLGE IDARE MAHKEMESI

5.IDARI DAVA DAIRESI

ESAS NO :2019/…..

KARAR NO :2021/…..

 

ISTINAF BASVURUSUNDA BULUNAN (DAVACI) :

VEKILI : Av. Yalçın TORUN

KARSI TARAF (DAVALI) : Milli Savunma Bakanlığı Çankaya / ANKARA

 

ISTEMIN ÖZETI: Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi’nce verilen kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

 SAVUNMANIN ÖZETI : Güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlananlar hakkında mevzuat hükümlerinin tatbik edileceği ve sözleşmenin feshedileceği, davacıya ait sözleşme belgesinde ve taahhütname belgesinde de bu durumun açıkça ortaya konduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

 TÜRK MILLETI ADINA

Karar veren Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 5.Idari Dava Dairesi’nce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45.maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek isin gereği görüşüldü:

Dava, Milli Savunma Bakanlığı (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) ile akdedilen sözleşme ile davalı idare nezdinde “Sözleşmeli Er” olarak istihdam edilen davacının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde olumsuz kanaat oluştuğundan bahisle sözleşmesinin feshedilmesine dair ……… Zırhlı Tugay Komutanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; davacı hakkında verilmiş kesin bir hüküm olmamakla birlikte, davalı idarece güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu elde edilen bilgiler gözetilerek, istihdam edileceği hizmetin ve görevin niteliği, bu hizmetin sunulacağı birim olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin çalışma ortamı, mevzuatta yer verilen “güvenlik soruşturmasından olumlu sonuç almak” biçimindeki koşul ve yönergede belirtilen’ ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonuçları, soruşturma konusu sahsın içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak değerlendirileceği” hususları birlikte değerlendirildiğinde, idarenin takdir yetkisinin davacının sözleşmesinin feshedilmesi yönünde kullanılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması Yönetmeliği’nin 11. maddesindeki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam dikkate alınması gerektiği, ailesinden 10 yıldır uzak yaşadığı, 10 yıldır ağabeyi ile görüşmemekte olduğu, önceki yıllarda ikametgahlarının aynı olma sebebi ailesiyle birlikte yasadığı için ağabeyiyle aynı evi paylaşmak zorunda olduğu, ağabeyi C.D. ailesiyle dahi görüşmemekte uzun süredir ayrı yasamakta olduğu, ağabeyinin müvekkilin içinde bulunduğu ortam olarak dikkate alınması hakkaniyete uygun olmadığı, ağabeyinin islediği suç nedeniyle zor duruma düşürülmesi hukuka uygun olmadığı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının kaldırılması istenilmektedir.

4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinde; “(1) Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır. (2) Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır.

6191 sayılı Sözleşmeli Erbas ve Er Kanunu’nun 3.maddesinin, 3 fıkrasının (f) bendinde; “Güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanmış olmak.” sözleşmeli erlik için aranılan nitelikler arasında sayılmıştır.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 1. maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı; yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde Devletin güvenliğinin, iç ve dış menfaatlerinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının gizlilik dereceli birim ve kısımlarını belirlemek, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını düzenlemektir.” hükmüne, “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “f) Arşiv araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını,”, “g) Güvenlik soruşturması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesini,” ifade eder yönündeki tanımlara yer verilmiş, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında araştırılacak hususlar” başlıklı 11. maddesinde de; ”Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak: a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği, b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir tahdidin olup olmadığı, c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İslenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı. d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı, e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü ve nedeni, f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı, araştırılır.” kuralı yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Milli Savunma Bakanlığı (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) ile akdedilen sözleşme ile davalı idare nezdinde “Sözleşmeli Er” olarak istihdam edilen davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle sözleşmeli er olmak için 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun “Kaynak” başlıklı 3. Maddesinin 3. Fıkrasının (f) bendinde belirtilen şartı karşılamadığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine dair ……… Zırhlı Tugay Komutanlığı işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, Yönetmelik hükümlerine göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının, hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak kişilerle sınırlandırılmadığı, kişi hakkında yeterli ve sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için kişinin içinde bulunduğu ortam ile yakınlarını ve birinci derece akrabalarını da kapsayacak şekilde yaptırılması öngörülmüş olmakla birlikte, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına gerekçe olarak gösterilen eylemin, davacının kendisi ile değil kardeşi ile ilgili olduğu görülmüştür.

Bu durumda, dava konusu işlemin dayanağı olan ve yetkili kurum tarafından davalı idareye gönderilen bilgi notunda yer alan; davacının kardeşi C.D.’nin “uyuşturucu veya uyarıcı ticareti yapma veya sağlama suçundan 2013’te mahkumiyet kararı verildiği” yönündeki bilgilere yer verilerek, davacının kardeşi hakkında olumsuz not bulunduğu, bu sebeple güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, davalı idarece davacının kardeşi ile ilgili ulaşılan bilgiler dışında, davacının kardeşi ile ailevi bağlarının sosyal ortamda devam edip etmediğine ilişkin bir saptama yapılmadığı, davacı hakkında, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 11. Maddesinde belirtilen hususlarla ilgili olarak olumsuz bir bilginin de bulunmadığı dikkate alındığında, elde edilen bilgilerin davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz değerlendirilmesine neden olabilecek ölçü ve kesinlikte olmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki istinafa konu Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, ilk derece yargılaması aşamasında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 239,25.-TL yargılama giderleri ve istinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 193,50.-TL yargılama giderleri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta gideri avansından artan miktarın ise talep edilmemesi halinde yatıran tarafa re ‘sen iadesine, kararın tebliğini izleyen tarihten itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, ……….. tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.