SON SAVUNMA ALINMADAN MEMURİYETTEN ÇIKARMA CEZASI VERİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR

Yasa koyucu disiplin cezası bakımından ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, en geniş savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASINDA TANINAN SAVUNMA HAKKININ DİĞER DİSİPLİN CEZALARINA GÖRE DAHA GENİŞ OLMASI VE SAVUNMA HAKKININ USULÜNE UYGUN KULLANDIRILMAMIŞ OLMASI GEREKÇESİYLE BÖLGE İDARE MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL KARARI VERİLDİ.

Memuriyetten çıkarma cezası dışındaki cezalar bakımından memura, sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken, memuriyetten çıkarma cezasının sözkonusu olduğu hallerde, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden veya vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır.

KARAR KONYA İL JANDARMA KOMUTANLIĞINA GÖREVLİ BİR UZMAN ERBAŞ HAKKINDA VERİLEN MESLEKTEN ÇIKARMA CEZASI İLE İLGİLİ

KARAR ÖZETİ: Devlet memurluğundan çıkarma cezasını vermeye yetkili makam tarafından, davacının hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınması hukuken zorunlu bulunduğu, bir başka ifade ile davacının 7068 sayılı Kanunun 31. maddesinin son fıkrasında belirtilen hakları kullanmasına imkan tanınmadığı, bu haliyle davacıya son savunma hakkı usulüne uygun kullandırılmadan disiplin cezası verildiği görülmekte olup, bu itibarla tesis edilen işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yönündeki istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Konya BİM, 1. İDD, E. 2020/945 K. 2020/1943 T. 17.12.2020

Konya BİM – 1. İdare Dava Dairesi
Esas No.: 2020/945
Karar No.: 2020/1943
Karar tarihi: 17.12.2020

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN (DAVACI) :K1

VEKİLİ:Av. K2

KARŞI TARAF (DAVALI) :İçişleri Bakanlığı

VEKİLİ:Av. K3

İSTEMİN ÖZETİ :Konya İl Jandarma Komutanlığı’nda sözleşmeli uzman erbaş olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanunun 8/6(-d) maddesi uyarınca “hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak” fiilini işlediğinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair Konya İl Jandarma Disiplin Kurulu’nun 17.04.2018 tarih ve 2018/4 sayılı kararının uygun bulunmasına ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 19.12.2018 tarih ve 2018/42 sayılı kararında ve bu kararın İçişleri Bakanı tarafından onanmasına dair 26.12.2019 tarihli işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler, soruşturma raporuna ekli ifadeler ile mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; davacının hakkında başlatılan disiplin soruşturması kapsamında ifadesi alınan Uzm. J.V.Kad. Çvş H.A’nın “Bunu sosyal medyada paylaşanın K1 olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü 15.01.2018 tarihinde gönderdiğimde emri ‘Böyle bir şey mi olur ben bunu X1 sayfasında paylaşacağım’ dedi,…… Daha sonradan öğrendiğim kadarıyla adını bilmediğim arkadaşı olduğunu söylediği Piyade Uzman Çavuş Y.C. ile paylaştığını dolayısıyla da yöneticisi K4 olan X2 grubunda paylaşıldığını gördüm” şeklinde beyanda bulunduğu, davacının 12.03.2018 tarihli savunmasında “Yapmış olduğum paylaşımı sadece arkadaşlarımında okumasını istedim. Daha sonra paylaşım yaptığım arkadaşlarım X2 grubunda paylaşmışlar.” şeklinde beyanda bulunduğu, İl Jandarma Disiplin Kurulu Toplantısının 17.04.2018 tarihinde yapılacağı hususunun davacıya 13.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı tarafından İl Jandarma Disiplin Kurulu’nda sözlü ve yazılı savunma hakkını kullandığı, son savunmasında da “Ben emri X3 gördükten sonra Konya İlinde görev yapan iki uzman erbaş arkadaşım ile K.K. Komutanlığı’nda on yıldır uzman erbaş olan Y.C. isimli arkadaşıma X3 attım. Ben bu paylaşımı sosyal medyada yayınlanması amacıyla değil konuşmak maksadıyla yaptım” demek sureti ile, hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak fiilini işlediği sübuta erdiğinden, bu fiil nedeni ile davacı hakkında tesis edilen ve dava konusu olan meslekten çıkarma cezası verilmesine dair Konya İl Jandarma Disiplin Kurulu’nun 17.04.2017 tarih ve 2018/4 sayılı kararının uygun bulunmasına ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 19.12.2018 tarih ve 2018/42 sayılı kararında ve bu kararın İçişleri Bakanı tarafından onanmasına dair 26.12.2019 tarihli “onay” işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Konya 2. İdare Mahkemesi’nce verilen davanın reddine ilişkin 07/11/2019 tarih ve E:2019/327, K:2019/1354 sayılı kararın, davacı vekilitarafından; davacının aynı eylem nedeniyle adli yargıda yargılandığı ve neticesinde beraat ettiği hususunun mahkemece tarafından dikkate alınmadığı, yüksek disiplin kurulu tarafından son savunması alınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş olmasına rağmen mahkeme bu hususa sonradan kararında yer vermediği, disiplin soruşturması ve yargılaması sürecinde masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edildiği, davacının savunma hakkına saygı gösterilmediği, İl Jandarma Komutanlığına vekalet ettiği dönemde disiplin soruşturmasını başlatan ve disiplin soruşturmacısını görevlendiren Jandarma Albay N.K.Ç’nin disiplin kurulu toplantısına üye olarak katılması ve oy kullanması işleminin hukuka aykırı olduğu, disiplin kurulu kararında ölçülülük ilkesine aykırı hareket edildiği, disiplin kurulu kararında hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağı ve süreleri davacıya belirtilmediği, disiplin ve mahkeme kararlarında genel ve soyut ifadeler kullanıldığı, gerekçenin somutluktan uzak muğlak şekilde ifade edilerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, 7068 sayılı Kanun’da bir alt derece ceza verilir hükmü bulunmasına rağmen bu hususta değerlendirme dahi yapılmadan davacıya en üst dereceden ceza verildiği, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddialarıyla istinafen incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının, disiplin kovuşturmasını geciktirmeyeceği, memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması hallerinin, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı, davacının rütbesi nedeniyle, Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu karar mercii olmayıp görüş bildirmekle mükellef olduğu, davacının son savunmasının yetkili İl Jandarma Disiplin Kurulu tarafından alındığı, davacı hakkındaki meslekten çıkarma cezasının hukuka uygun olarak tesis edildiği, mevzuata ve hukuka uygun işlem tesis edildiğinden ve karar verildiğinden adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi’nce işin gereği görüşüldü;

Dava; Konya İl Jandarma Komutanlığı’nda sözleşmeli uzman erbaş olarak görev yapan davacı tarafından, 7068 sayılı Kanunun 8/6(-d) maddesi uyarınca “hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak” fiilini işlediğinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair Konya İl Jandarma Disiplin Kurulu’nun 17.04.2018 tarih ve 2018/4 sayılı kararının uygun bulunmasına ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 19.12.2018 tarih ve 2018/42 sayılı kararında ve bu kararın İçişleri Bakanı tarafından onanmasına dair 26.12.2019 tarihli işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Anayasanın 129. maddesinin ikinci fıkrasında; ”Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” hükmüne yer verilmiş, anılan maddenin gerekçesinde, “yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır.” ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.

7068 sayılı Kanunun 31. maddesinde, ”Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Disiplin amirince veya yetkili disiplin kurulu başkanı ya da görevlendireceği kurul üyelerinden biri tarafından ilgiliden savunma istenir. Savunma için verilen süre yedi günden az olamaz. Süresi içinde savunmasını yapmayan personel, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Hakkında disiplin soruşturması yapılan personel, ikinci fıkra gereğince kendisinden savunma istenmesinden itibaren soruşturma evrakını inceleme hakkına sahiptir. Hakkında meslekten çıkarma cezası veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası istenen personel, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 8/6-(d) maddesinde, “Hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak.” fiili devlet memurluğundan çıkarmayı gerektirecek haller arasında sayılmıştır.

Memuriyetten çıkarma cezası dışındaki cezalar bakımından memura, sadece 7 günden az olmamak üzere savunma hakkı tanınmışken, memuriyetten çıkarma cezasının sözkonusu olduğu hallerde, soruşturma ile ilgili evrakın incelenmesinden veya vekili vasıtasıyla sözlü savunma yapılmasına kadar geniş bir savunma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Yasa koyucu disiplin cezası bakımından ilgili açısından en ağır sonuçları doğuran Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinde, bu şekilde bir savunma hakkının tanınmasını memur statüsü açısından önemli bir güvence olarak öngörmüştür.

Anayasa ve 7068 sayılı Kanun’un yukarıda alıntısı yapılan maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; Devlet memurunun veya diğer kamu görevlilerinin görevine son verilmesi sonucunu doğuran disiplin cezalarının verilebilmesi için, söz konusu disiplin cezalarını vermeye yetkili merciiler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğu anlaşılmaktadır

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Konya İl Jandarma Komutanlığı’nda sözleşmeli uzman erbaş olarak görev yaptığı, Konya Valiliği İl Jandarma Komutanlığı tarafından, İl jandarma Komutanı imzalı 12.01.2018 tarihli “Uzman Erbaşların Görevlendirme Esasları”na ilişkin hizmete özel belgenin yayımlandığı, bu emrin davacı tarafından X3 grubundan 3 farklı uzman askerle paylaşıldığı, daha sonra bu paylaşımın 15.01.2018 tarihinde X4 isimli sosyal paylaşım sitesinden yayımlandığı, X1 tarafından

16.01.2018 tarihli dilekçe ile görevlendirme yazısı hakkında İçişleri Bakanlığı’na başvurulduğu, hizmete ilişkin özel belgenin yayımlanması nedeniyle disiplin soruşturması başlatıldığı, davacının Konya Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu’nun 17.04.2018 tarih ve 2018/4 sayılı kararı ile meslekten çıkarma cezası ile tecziyesine karar verildiği, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 19.12.2018 tarih ve 2016/66 sayılı kararı ile meslekten çıkarma kararının uygun bulunduğuna karar verildiği, bu kararın İçişleri Bakanı’nın 26.02.2019 tarihli Olur’u ile onanması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Yüksek Disiplin Kurulunca hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen davacıya 7068 sayılı Kanunun 31. maddesinin son fıkrasında belirtilen haklarının kullanılmasına imkan verilerek son savunma hakkı tanınması gerektiği açıktır.

Bu durumda; Devlet memurluğundan çıkarma cezasını vermeye yetkili makam tarafından, davacının hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınması hukuken zorunlu bulunduğu, bir başka ifade ile davacının 7068 sayılı Kanunun 31. maddesinin son fıkrasında belirtilen hakları kullanmasına imkan tanınmadığı, bu haliyle davacıya son savunma hakkı usulüne uygun kullandırılmadan disiplin cezası verildiği görülmekte olup, bu itibarla tesis edilen işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yönündeki istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Öte yandan, davacının son savunmasının usulüne uygun olarak alınmamış olması davacının eylemlerinin yeniden değerlendirilerek yeni bir disiplin cezasına konu edilmesine engel teşkil etmez.

Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun KABULÜNE, başvuruya konu Konya 2. İdare Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih ve E:2019/327, K:2019/1354 sayılı kararının KALDIRILMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü gösterilen dava ve istinaf aşamalarına ilişkin toplam 412,90.-TL yargılama gideri ile yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00.-TL vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine, artan posta ücretinin Mahkemesi’nce davacıya iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde doğrudan Dairemiz’e veya Dairemiz’e iletilmek üzere anılan Kanun’un 4 üncü maddesinde sayılan yerlere verilecek dilekçe ile Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere,17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.