Özet: “Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilini işlediğinden bahisle davacıya verilen “3 güne kadar aylıktan kesme cezası”; Anayasa’nın temel ilkelerinden olan “belirlilik” ve ”hukuk güvenliği” ilkesinin bir sonucu olarak, cezaların kesin ve net olması gerekliliğine aykırılık teşkil etmekte olup, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
T.C.
ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
2.İDARE DAVA DAİRESİ
Esas No.: 2020/40
Karar No.: 2020/801
Karar tarihi: 05.06.2020
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) :
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Valiliği
VEKİLİ :Av.
İSTEMİN ÖZETİ : …İdareMahkemesi‘nce verilen 27/09/2019gün ve E:2018/984, K:2019/766sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek, gereği görüşüldü :
Dava, ….. İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde J.İkm.Asb.Kd.Üçvş. olarak görev yapan davacı tarafından, görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin 3. fıkrasının (a-13) bendi uyarınca üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 08.11.2018 tarih ve 2018/31 sayılı … Valiliği İl Jandarma Komutanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce verilen 27/09/2019 gün ve E:2018/984, K:2019/766 sayılı kararla, dava konusu uyuşmazlıkta, dosya kapsamında bilgi ve belgeler ile alınan ifadelerden davacının aramaya nezaret etmesi ve arama bittiğinde 156 Jandarma İhbar Hattı ile Asayiş Şube Müdürüne bilgi verilmesi yönünde nöbetçi amiri tarafından emir verildiği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı, buna rağmen davacı tarafından amirinin bilgisi ve emri dışında görev yerinin terkedildiğinin sabit olduğu, her ne kadar acil bir ihtiyacı olduğundan nöbet değişimi yapıldığı belirtilmişse de, acil ihtiyacı olduğu kabul edilse bile kendisine emri veren komutanının bilgi ve emri dışında nöbet değişimi yapıldığı ve ihtiyacını giderdikten sonra dahi görevini devralmadığı hususları birlikte gözetildiğinde davacıya isnat edilen “Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilinin sübut bulduğu kanaatine varıldığından fiiline uygun olarak 7068 sayılı Kanun’un 8-3/a-13 maddesi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, istinafa konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.
Anayasa’nın 2.maddesinde yer alan“hukuk devleti”nin temel ilkelerinden biri “belirlilik” tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koyucu birtakım güvenceler içermesi gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup, birey, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya, hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu, kanundan öğrenebilme imkanına sahip olmalıdır. Birey, ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörüp, davranışlarını düzenleyebilir. Hukuk güvenliği, kuralların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de kanuni düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. (AYM B.No:2012/731 K.T. 15/10/2014)
Belirlilik ilkesi yasal düzenlemelerde olduğu gibi, bireysel nitelikli işlemlerde de kullanılması gereken bir ilke olup, idari işlemlerin kesin ve net olarak öngörülmesi hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir.
08.03.2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8-4/a-13. maddesinde “Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilinin 3 güne kadar aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; …. İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde görev yapan davacı hakkında, “25.09.2018 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak soruşturması nedeniyle …. İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürlüğü emrinde görevli J.Asb.kd.Bçvş……..’nın ……. Lojmanlarında bulunan evinde …… İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince arama yapıldığı ve adı geçen personelin evinde yapılan aramada aramaya nezaret etmesi, polis ekiplerinden arama evraklarından bir suretini alması, arama ile ilgili olarak sıralı amirlerine bilgi vermesi hususunda davacının görevlendirilmesine rağmen verilen görevleri yapmadığı ve amirlerine bilgi vermediği, nöbetinin bittiğini belirterek arama yerinden ayrıldığından” bahisle hakkında disiplin soruşturmasına başlanıldığı, yürütülen soruşturma sonrası düzenlenen soruşturma raporunda davacının 7068 sayılı Kanun’un 8-4/a-13 maddesine göre “Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilini işlediği değerlendirildiğinden üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezasının uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı, …. İl Jandarma Komutanlığı’nın 08.11.2018 tarih ve 2018/31 sayılı kararıyla 3 günlüğe kadar aylıktan kesme cezasıyla tecziye edilmesi ve bu cezaya yapmış olduğu itirazın reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 7. maddesinin 1/c fıkrasında, aylıktan kesme cezası; disiplin cezası verilen personelin fiilin ağırlık derecesine göre zam ve tazminatlar hariç brüt aylığından onbeş günlüğe kadar kesinti yapılması olarak düzenlenmiş, dolayısıyla 8. maddesinin 3. fıkrasının alt bendinde belirtilen “… günlüğe kadar” ifadesinden, cezanın alt ve üst sınırlarının anlaşılması gerektiği açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının 3 günlüğe kadar aylık kesimi cezası ile cezalandırıldığı, ancak ceza süresinin kesin olarak belirlenmediği görülmüş olup, Anayasa’nın temel ilkelerinden olan “belirlilik” ve ”hukuk güvenliği” ilkesinin bir sonucu olarak, cezaların kesin ve net olması gerekliliğinden hareketle davacınının 3 günlüğe kadar aylık kesimi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan idarece, karar gerekçesi doğrultusunda yeniden işlem tesis edilebileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf isteminin KABULÜNE, … İdare Mahkemesi‘nce verilen 27/09/2019 gün ve E:2018/984, K:2019/766 sayılı kararın KALDIRILMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE, mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam 395,50-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya VERİLMESİNE, posta gideri avansından artan miktarın kararın kesinleşmesi halinde istinaf isteminde bulunana İADESİNE, 2577 sayılı Yasanın değişik 45.maddesinin 6.fıkrası uyarınca KESİN olarak, 05/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Siz de fikrinizi belirtin