Özet: Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunca ”Amirin izni olmaksızın görev yerini terk etmek” fiilini işlediğinden bahisle davacıya verilen “24 Ay Uzun Süreli Durdurma” cezasının iptali talebiyle açılan davanın İdare Mahkemesince reddedilmesi üzerine yapılan istinaf yargılamasında; davacının eyleminin 682 sayılı KHK’nin  8. md./1-d bendinde tanımlanan ve “Uyarma” cezası öngörülen  “Özürsüz ve izinsiz olarak mesaiye geç gelmek veya erken ayrılmak ya da günlük mesai saatlerine riayet etmemek” fiiline uygun olduğu ve bu hükmün davacı lehine bir düzenleme içerdiği sonucuna varıldığından davacıya verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

T.C.

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

2.İDARE DAVA DAİRESİ

Esas No.: 2018/3134

Karar No.: 2019/748

Karar tarihi: 11.04.2019

 

İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) :…

KARŞI TARAF (DAVALI)                                      : İçişleri Bakanlığı (EGM)

VEKİLİ                                                                           :Av.

 

İSTEMİN ÖZETİ :….. İdare Mahkemesi‘nce verilen 08/06/2018 gün ve E:2017/893, K:2018/504 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek, gereği görüşüldü :

Dava, 3. Sınıf Emniyet Müdürü iken 670 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan (olay tarihinde 2. Sınıf Emniyet Müdürü) olan davacı tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun 27.02.20.. tarih ve 20../.. Dosya No, 20../.. karar sayılı kararı ile 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/5-ç-5 maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılması, öğrenim durumu nedeniyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan neticeten brüt aylığının 1/2 oranında kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

…. İdare Mahkemesi‘nin 08/06/2018 gün ve E:2017/893, K:2018/504 sayılı kararıyla; davacının izinsiz olarak Emniyet Genel Müdürlüğünden ayrıldığı, mesai saati olması ve erken çıkış yapmasına rağmen imza çizelgesine saat 17.00 çıkış bölümüne erken imza atarak görev yerini terk ettiği hususlarını içeren 04.05.2016 tarihli rapora istinaden hazırlanan disiplin soruşturma raporu sonucunda davacı tarafından işlenen fiilin sabit olduğu sonucuna varılarak dava konusu disiplin cezasının tesis edildiği, olay tarihinde yürürlükte olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 11. maddesinin, işlem tarihinde yürürlükte olan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/5-ç-5 maddesine kıyasla davacı lehine olmadığı, ayrıca 682 sayılı KHK’nın Geçici 1. maddesinde ” (…) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan disiplin soruşturmaları ile ilgili olarak bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verildiği görüldüğünden ve olayın sübut bulduğu kanaatine varıldığından, davacının “Amirin izni olmaksızın görev yerini terk etmek” eylemini işlediği isnadıyla dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/5-ç-5 maddesi uyarınca tarafına verilen neticeten brüt aylığının 1/2 oranında kesilmesi cezasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun 27.02.20.. tarih ve 20../.. karar sayılı kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuk ve usule aykırı olduğu öne sürülmekte ve istinaf yoluyla kaldırılmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün ‘Görev Yerinden Ayrılma’ başlıklı 11. maddesinde, ”Amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılan memura uzun süreli durdurma cezasının üst sınırı verilir. Ayrılma, uzun süreli ya da görevi aksatacak biçimde olmuşsa ya da Devleti ya da kişileri zarara uğratmışsa, durumun niteliğine, ağırlığına ya da zararın derecesine göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Resmi Gazete’de 23.01.2017 tarihinde yayımlanan (ve daha sona 08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun halini alan)682 sayılıGenel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/5-ç-5 maddesinde ”Amirin izni olmaksızın görev yerini terk etmek” fiilini işleyenlerin yirmidört ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edileceği kuralı yer almış, “ağırlaştırıcı nedenler ” başlıklı, 10. maddesinin 2.alt bendinde ise; Görev yerinden ayrılmak fiili uzun süreli veya görevi aksatacak biçimde olmuşsa ya da Devleti veya kişileri zarara uğratmışsa, durumun niteliğine, ağırlığına ya da zararın derecesine göre, meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.” şeklinde, Tüzük hükmü ile aynı düzenlemenin yer aldığı görülmüştür.

Öte yandan, 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ‘Geçiş Hükümleri’ başlıklı Geçici 1. maddesinde: (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca verilmiş addolunur. (2) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan disiplin soruşturmaları ile ilgili olarak bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır. (…) hükümleri yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, olay tarihinde …. ilinde 2. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapmakta olan davacının ….. Emniyet Müdürlüğü …. Büro Amirliği 04.05.20.. günü saat 08.00 ile 05.05.20.. günü saat 08.00 arası günlük görev listesine göre, saat 08.00-17.00 arasında görevli olduğu, …. İl Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü ……. ………… tarafından düzenlenen Rapor ile, olay tarihinde Birim amiri emrinde görevli 2.sınıf Emniyet Müdürü olan davacıyı 04.05.20.. tarihinde saat 14.50 civarında sivil kıyafetli olarak Emniyet Müdürlüğü ana giriş kapısından çıkarken gördüğü, akabinde …. Büro Amirliğinde tutulan 04/05/20.. tarihli Personel Mesai Takip Çizelgesini saat 15.00 sıralarında kontrol ettiğinde, saat 17.00 de mesai bitiminde imzalanması gereken mesai takip çizelgesinin 17.00’den önce davacı tarafından imzalandığını tespit ettiği, davacının izinsiz olarak Emniyet Genel Müdürlüğünden ayrıldığı, mesai saati olması ve erken çıkış yapmasına rağmen imza çizelgesine saat 17.00 çıkış bölümüne erken imza atarak görev yerini terk ettiği hususlarını içeren 04.05.20.. tarihli rapora istinaden hazırlanan disiplin soruşturma raporu sonucunda, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 11.maddesi gereğince 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun 27.02.20.. tarih ve 20../… Dosya No, 20../.. karar sayılı kararı ile, davacı tarafından işlenen fiilin sabit olduğu sonucuna varılarak dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/5-ç-5 maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına, öğrenim durumu nedeniyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan neticeten brüt aylığının 1/2 oranında kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Ceza hukuku kökenli bir ilke olan ancak zaman içinde hukukun tüm dallarında geçerli bir ilke olarak benimsenen lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiilin sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunması veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme, suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine sonuçlar doğurması durumunda, failin lehine olan sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.

İdare hukuku alanında, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. İdari işlem niteliğindeki disiplin cezasının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ”lehe olan normun uygulanması ilkesi”nin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının lehe olan hükme uygun olarak yeni bir disiplin cezası verilmesine engel olmayacağı da tabiidir.

Bu açıklamalar ışığında dava konusu olay değerlendirildiğinde, davacıya isnad edilen “Amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılmak, görev yerini /terk etmek….”fiili, (Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 11. maddesi ile 682 sayılı KHK’nin 8/5-ç-5 maddesinde, 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmayı gerektiren fiiller arasında sayılmış iken, 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede disiplin cezası verilecek fiillere bakıldığında, davacının sübuta eren fiilinin, 682 sayılı KHK’nin Uyarma cezasını gerektiren fiillerin sayıldığı 8. maddesinin /1-a bendinde tanımlanan, “özürsüz ve izinsiz olarak mesaiye geç gelmek veya erken ayrılmak ya da günlük mesai saatlerine riayet etmemek” fiiline uygun olduğu ve bu hükmün davacı lehine bir düzenleme içerdiği sonucuna varıldığından, davacının eylemine uygun olmayan “24 ay uzun süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu’nun 27.02.20.. tarih, 20../.. sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptali yerine davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf isteminin KABULÜNE, …. İdare Mahkemesi‘nce verilen 08/06/2018 gün ve E:2017/893, K:2018/504 sayılı kararın KALDIRILMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE, davacının adli yardım istemi kabul edilmiş olduğundan aşağıda dökümü gösterilen 359,10 TL yargılama giderinin tahsili için davalı idareye müzekkere YAZILMASINA, 2577 sayılı Kanunun değişik 45.maddesinin 6.fıkrası uyarınca KESİN olarak, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.