Özet: “Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkasına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle “meslekten çıkarma cezası” ile tecziye edilen polis memuru davacı tarafından açılan davada idare mahkemesi, 7068 Sayılı Yasanın 18.Maddesi gereğince meslekten çıkarma cezalarının Bakan Onayı ile kesinleşeceği, bu sebeple idarenin iki yıllık ceza zaman aşımı süresini geçirdiği gerekçesi ile Disiplin Cezasını İptal etmiştir. Mahkemenin iptal kararına karşı yapılan istinaf başvurusu da Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine davalı İdarenin bu sefer Danıştay’a yaptığı temyiz başvurusu yine reddedilmiş, cezayı iptal eden mahkeme kararı onaylanmıştır.

 

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/14

Karar No : 2021/245

 

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Emniyet Genel Müdürlüğü

VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI):

VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem : Dava; ….. Emniyet Müdürlüğü ………….Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken 7068 sayılı Yasa’nın 8/6-ç maddesinde yer alan “Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkasına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle “meslekten çıkarma cezası” ile tecziye edilen davacı tarafından, meslekten çıkarılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: … , K: … sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, disiplin soruşturma raporu ve dosyada bulunan diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, disiplin cezasına konu eylemin 22/01/2017 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihten itibaren en geç iki yıl içinde söz konusu eylem nedeniyle disiplin cezası uygulanabilecek olmasına karşın belirtilen tarihten itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra, 18/07/2019 tarihli Bakan Olur’lu dava konusu işlemin tesis edildiği, her ne kadar Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nca 22/01/2017 tarihinden itibaren 2 yıllık ceza zamanaşımı süresi içerisinde 11/01/2019 tarihli karar ile davacı hakkında meslekten çıkarma cezası verilmesi gerektiğine karar verilmiş ise de; 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un “Emniyet teşkilatı disiplin kurullarınca verilen kararların kesinleşmesi” başlıklı 18’inci maddesinde, il polis disiplin kurulunun polis memurları hakkında verdiği meslekten çıkarma cezası kararlarının valinin önerisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayıyla kesinleşeceğinin hükme bağlandığı görüldüğünden, Yüksek Disiplin Kurulu kararının görüş mahiyetinde olduğu ve söz konusu cezanın Bakan Olur tarihi olan 18/07/2019 tarihinde verildiği, bu durumda; davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde ceza verilebilmesi için gerekli iki yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi Kararının Özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusu reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; davacının 22.01.2017 günü karıştığı söz konusu eylemin öncesi ve sonrasında … isimli şahsa ait Gürcistan plakalı otomobili yakaladıktan sonra adli yönden işlem yapması gerekirken işlem yapmak yerine otonun satılması için aracı olmaya çalıştığı, disiplin yönünden yetkisini aşarak başkalarına çıkar sağlama amaçlı görevini kötüye kullandığının sübuta erdiği, daha öncesinde de disiplin cezası bulunduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

 

KARŞI OY

Dava; …… Emniyet Müdürlüğü …………Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken 7068 sayılı Yasa’nın 8/6-ç maddesinde yer alan “Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkasına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle “meslekten çıkarma cezası” ile tecziye edilen davacı tarafından, meslekten çıkarılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (f) bendinde; “Disiplin Cezası : Disiplinsizlik nedeniyle disiplin amirleri veya kurulları tarafından verilen bu Kanunda gösterilen yaptırımları” şeklinde tanımlanmış, Kanunun 17. maddesinde, Emniyet teşkilatı disiplin kurullarının disiplin cezası verebilecekleri personel ve uygulamaya yetkili oldukları cezalar gösterilmiş bunlar arasında meslekten çıkarma cezası verme yetkisinin disiplin kurullarına ait olduğuna, “Emniyet teşkilatı disiplin kurullarınca verilen kararların kesinleşmesi” başlıklı 18. maddesinde, disiplin kurullarınca verilen kararlardan; İl polis disiplin kurulunun polis memurları hakkında verdiği meslekten çıkarma cezası dışındaki kararları valinin onayıyla; meslekten çıkarma cezası kararları valinin önerisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayıyla kesinleşeceğine, 29. maddesinin 2. fıkrasında da, “Disiplin cezasını gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükümlerine yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Zamanaşımı” başlıklı 127. maddesinde; “(…) Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; disiplin cezasına konu eylemin 22/01/2017 tarihinde gerçekleştirildiği, bu tarihten itibaren iki yıllık zaman aşımı süreci içerisinde, …….. İl Polis Disiplin Kurulu’nun … gün ve … sayılı kararı ile davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, bu cezanın da Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih, … sayılı kararı ile de uygun görüldüğü anlaşılmıştır.

Yukarıda metinlerine yer verilen Kanun’un maddeleri incelendiğinde; kanun koyucu tarafından Disiplin Kurulu’nca cezanın teklif edildiği ve Bakanlık makamınca cezanın verildiği bir sistemin öngörülmediği, ceza verme yetkisinin doğrudan disiplin kuruluna ait olduğu ancak bu noktada sonuç cezanın meslekten çıkarma cezası olması durumunda, personel bakımından ikinci bir incelemeden sonra bu yaptırımın uygulanmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Nitekim, 19/02/1980 günlü, 2261 sayılı Kamu Güvenliğine ve Kolluk Hizmetlerinle İlişkin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Bunlara Yeni Hükümler Eklenmesi Hakkında Kanun ile 3201 sayılı Kanun’a “Ek Madde 2” olarak eklenen ve daha sonra 11/09/1987 tarih ve 291 sayılı KHK ile “Ek Madde 5” olarak teselsül edilmiş olan ancak 7068 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte benzer düzenlemeleri içeren maddenin gerekçesinde de: “Emniyet örgütünde kurulacak disiplin kurullarının ceza verebilecekleri personel ve uygulayacakları cezalar bakımından yetki sınırlarını belirlemektedir. Maddeye egemen olan görüşe göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki, disiplin kurullarını ceza vermek için sadece görüş bildiren bir yer kabul eden ve ceza verme yetkisini merkezdeki atamaya yetkili amire bırakan sistem bırakılmakta ve disiplin kurulları, gösterilen yetki sınırları çerçevesinde disiplin cezası vermede birer karar yeri durumuna getirilmektedir. Böylece 657 sayılı Kanuna göre bugüne kadar uygulamada karşılaşılan, işlerin merkezde toplanması yüzünden disiplin cezalarının geç verilmesinden doğan sakınca giderilecek ve disiplin işleri büyük bir hız kazanmış olacaktır.” şeklinde ifade edilen hususlar ile de bu duruma işaret edilmiş ve işlerin merkezde toplanması yüzünden disiplin cezalarının geç verilmesinden doğan sakınca giderilerek, disiplin işlerine büyük bir hız kazandırılması amaçlanmıştır.

Bu durumda; yukarıda aktarılan mevzuatta, eylem tarihinden itibaren iki yıl içerisinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisinin zaman aşımına uğrayacağı kuralına yer verilmiş olmakla birlikte, olayda disiplin cezası verilebilmesi için Kanun’da öngörülmüş olan iki yıllık zaman aşımı süresi içerisinde doğrudan ceza verme yetkisine sahip İl Polis Disiplin Kurulu kararıyla davacıya disiplin cezası verilmiş olması karşısında, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin kararında hukuki isabet bulunmadığı ve kararın bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.