Özet:Türk Standartları Enstitüsünde memur olarak çalışan davacının TSE Personel Yönetmeliği uyarınca işten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hakkında yapılan işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın reddedilmesini müteakip temyiz başvurusu üzerine Danıştay 12.Dairesince; davanın görülmesi sırasında yapılan itiraz başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesinin 132 sayılı Kuruluş Kanunu’nun 10/A maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” hükmünde yer alan “disiplin” ibaresinin suçta ve cezada kanunilik ilkesini düzenleyen Anayasa’nın 38. maddesi hükmüne aykırı olması gerekçesiyle iptal edilmesi sebebiyle, anılan hükme dayanılarak çıkarılan Personel Yönetmeliğine göre verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğuna karar verilerek temyiz başvurusu kabul edilmiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1157
Karar No : 2019/6038
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : Türk Standartları Enstitüsü
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk Standartları Enstitüsü … Bölge Koordinatörlüğünde kıdemli memur olarak görev yapan davacının, TSE Personel Yönetmeliği’nin 109/E-(f) maddesi uyarınca işten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; soruşturma raporu ile ekinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, davacıya isnat edilen usulsüz işlemler yapmak suretiyle, kendi hesabına para aktardığı yönündeki disiplin suçunun sübut bulduğu ve verilen cezanın eylemine uygun olduğu, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları destekler somut bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, disiplin cezası almasına neden olan olay nedeniyle yargılandığı ceza davasından beraat ettiği, üzerine atılı suçun somut olarak ispatlanamamış olması nedeniyle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 131. maddesi uyarınca, memurun ceza yargılamasında mahkum olup olmasının disiplin cezası verilmesine engel olmayacağı, davacının eylemine uyan ceza ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Türk Standartları Enstitüsü … Bölge Koordinatörlüğünde kıdemli memur olarak görev yapan davacının, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, kendi hesabına para aktardığı kanaatine varılarak TSE Personel Yönetmeliği’nin 109/E-(f) maddesi uyarınca işten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava bu işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
22/11/1960 tarih ve 10661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 132 sayılı Kuruluş Kanunu’nun “Personel” başlıklı 10/A maddesinin yedinci fıkrasında “Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan hükme dayanılarak çıkarılan Personel Yönetmeliği, 14/07/2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Personel Yönetmeliği’nin 109/E-(f) maddesinde ise, “TSE personelliği sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak ” hali, işten çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizin 20/02/2018 tarih ve E:2017/3047 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kuruluş Kanunu’nun “Personel” başlıklı 10/A maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “disiplin” ibaresinin Anayasanın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle itiraz yolu ile … Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiştir.
… Mahkemesinin, 12/02/2019 tarih ve 30684 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; “Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla öngörülmüş, yapma veya yapmama biçiminde beliren davranış kurallarının ihlali hâlinde uygulanan idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yürütenlerin görev, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış; bu sınırlar dışına çıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları ilgili kanunlarda öngörülmüştür.
TSE’nin kuruluş ve gayesi, yapılanması, hukuki statüsü ve personel yapısı 132 sayılı Kanun’la düzenlenmiştir. TSE, anılan Kanun’un bakılmakta olan davaya konu işlemin tesis edildiği anda yürürlükte bulunan 1. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu tüzel kişiliğini haiz bir kamu kurumudur. TSE’nin asli ve sürekli hizmetleri de TSE’nin kadrolu personeli eliyle yürütülmektedir. Bu hususlar dikkate alındığında TSE ile anılan personeli arasındaki ilişkinin kamu hukuku ilişkisi olduğu açıktır. Kamu hukukunun geçerli olduğu ilişkilerde ise idarenin tek yanlı, üstün kamu gücüne dayanarak disiplin hukuku kapsamında işlem tesis edebilmesine imkân tanıyan kanuni düzenlemelerin Anayasa’nın 38. maddesi hükmüne aykırı olmaması gerekmektedir. Bu itibarla TSE personelinin disiplin suç ve cezaları, Anayasa’nın söz konusu hükmü gereğince kanunla düzenlenmesi öngörülen hususlar arasında yer almaktadır.
TSE personelinin disiplin suç ve cezaları, cezayı hafifleştirici ve ağırlaştırıcı nedenler, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar, karar alma usulü, savunma hakkı, zamanaşımı, disiplin cezalarına itiraz gibi tüm disiplin konuları kural uyarınca yönetmelikle belirlenmiştir.
Kanun’da disiplin suç ve cezalarıyla ilgili genel ilkeler ortaya konulmadan, kanuni çerçeve çizilmeden, TSE personeline ilişkin disiplin cezaları ve bu cezaları gerektiren eylemler genel hatlarıyla belirlenmeden itiraz konusu kuralla anılan personelin disiplin esaslarıyla ilgili hususların tamamının düzenlenmesinin yönetmeliğe bırakılmış olması karşısında disiplin suç ve cezaları yönünden TSE personeli için kanuni bir güvence bulunmamaktadır. Kural, disiplin suç ve cezalarıyla ilgili genel ilkeleri ortaya koymamakta; çerçeveyi çizmemekte; disiplin cezalarını gerektiren eylemleri genel hatlarıyla da olsa belirlememektedir.
İtiraz konusu kural yaptırım türlerini ve yaptırım konusu eylemleri belirlemediğinden ilgililerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun uygulanacağını
belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkân tanımamaktadır. Bu nedenle kural suçun ve cezanın kanuniliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 38. maddesine aykırıdır. İptali gerekir. Kural Anayasa’nın 38. maddesine aykırı bulunarak iptal edildiğinden, ayrıca Anayasa’nın 128. maddesi yönünden incelenmesine gerek görülmemiştir.” gerekçeleriyle “disiplin” ibaresinin oybirliğiyle iptaline karar verilmiştir.
Anayasanın 153. maddesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan … Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
Dava konusu disiplin cezası işlemi, Personel Yönetmeliği uyarınca tesis edilmiştir. Bu Yönetmelik 132 sayılı Kuruluş Kanunu’nun 10/A maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan dava kesinleşmeden, TSE Kuruluş Kanunu’nun 10/A maddesinde yer alan “disiplin” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin yukarıda yer verilen kararıyla iptaline karar verilmiştir.
Bu durumda; davacıya verilen disiplin cezasının yasal dayanağının Anayasaya ve hukuka aykırı olduğu … Mahkemesi kararı ile ortaya konulduğundan, Personel Yönetmeliği uyarınca verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Siz de fikrinizi belirtin